Tarih BölümüDepartment of Historyhttps://hdl.handle.net/11491/21602024-03-28T14:35:37Z2024-03-28T14:35:37ZTarihî Süreç İçerisinde Eytam Sandıklarının Hukuki Mevzuatı Ve Karşılaştığı Sorunlar (1851-1920)Çanlı, Mehmethttps://hdl.handle.net/11491/82502022-06-20T06:01:50Z2020-01-01T00:00:00ZTarihî Süreç İçerisinde Eytam Sandıklarının Hukuki Mevzuatı Ve Karşılaştığı Sorunlar (1851-1920)
Çanlı, Mehmet
Osmanlı Devletinde 1851 yılında Eytam Nezareti ve Eytam Sandıkları kurulmuştur. Bu kurumlar, tarihî süreç içerisinde birçok teşkilat değişikliğine uğramıştır. Bu kurumlar, dul, yetim, deli, yaşlı ve bakıma muhtaç kimselerin sosyal ve ekonomik haklarının korunmasını sağlamıştır. Devlet bu dönemde yetim konusuna, dinî olmaktan çok sosyal ve ekonomik bir olgu olarak bakmıştır. Başlangıçta sadece sivil vatandaşlara yönelik olarak faaliyet gösteren bu kurumlar, 1860’ların ortalarından itibaren kurulmaya başlanan Tekaüd Sandıkları ile sosyal güvenliğin yaygınlaşması üzerine, resmî devlet görevlilerinin dul ve yetimlerini de kapsayacak şekilde faaliyet alanlarını genişletmiştir. Yetimlerin ekonomik haklarını koruyan, bunları bir finans sistemi içerisinde değerlendirip yetim lehine kazanç elde eden eytam sandıkları, Şeyhülislamlığın denetiminde ve ilmiye sınıfının tekelinde yıllarca faaliyet göstermiştir. Bu süreçte esnaf ve çiftçiye küçük çapta da olsa finans sağlamıştır. Ancak zamanla sandıkların en büyük müşterisi devlet olmuştur. Tarihî süreç içerisinde teşkilat ve finansal olarak kendini yenileyemeyen eytam sandıkları, her dönemde uygulamalarıyla yetim haklarından çok sandık ve çalışanların haklarını korumuştur. Genel olarak ipotek karşılığında gösterilen emlak üzerinden işlem yapan eytam sandıkları, süreç içerisinde finansal bir kurum hâline gelememiştir. Uyguladığı faiz sistemini de değiştiremeyen sandık yöneticileri, değişime karşı direnmişlerdir. Sandıklar, 1926 yılında finansal bir kurum hâline getirilerek Türkiye Emlak ve Eytam Bankasına dönüştürülmüştür. Bu çalışmada, 1851’de kurulan Eytam Sandıklarının 1920 yılına kadar olan süreçteki teşkilat yapısı, hukuki mevzuatı ve tarihî süreç içerisinde karşılaştığı sorunlar ele alınmıştır. Yetim konusunda yapılan çalışmalarda, daha çok dinî konular ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda yetimler için açılmış yetimhaneler ve okullar üzerinde yoğunlaşmıştır. Eytam sandıkları hakkında sınırlı çalışmalar yapılmıştır. Sandıklarla ilgili kaynaklar, daha çok birinci el kaynaklardır. Bunlar da nizamnameler, kanunlar, kararnameler ve iradelerdir. Bununla beraber dönemin diğer arşiv kaynakları kullanılmıştır.; The Ministry of Orphans and the Education Fund were established in 1851 in the Ottoman Empire. These organizations went through many changes in the historical process. These institutions ensured the protection of the social and economic rights of widows, orphans, mad, elderly and the ones in need of care. In this period, the state regarded the orphan issue as a social and economic phenomenon rather than a religious one. These institutions, which were originally only aimed at civilian citizens, expanded their fields of activity, including the widows and orphans of official government officials, upon the spread of social security, which began to be established since the mid-1860s. The Eytam Chests, which protected the economic rights of the orphans and evaluated the profits as an advantage towards the orphans, was in action for many years under the supervision of the Sheikhulislam and the monopoly of the administrative class. The tradesmen and farmers also profited from these chests in those years. But the biggest customer of these chests became the state in the years that followed. These chests, which could not renew themselves from the organization and financial perspective, could mainly protect the rights of its employees rather than the orphans in each period. The Eytam chests which operated through the real estates that were mortgaged failed to become a financial organization. The administrators who could not change the interest system which they applied, also showed resistance towards change. These chests were turned into a financial organization in 1926 and were converted as The Türkiye Estate and Eytam Bank. In this study, the organizational structure, the legal legislation and the problems encountered in the historical period of the Eytam Chests established in 1851 have been evaluated until 1920. Religious subjects were mainly discussed in the study made on orphans. The schools and orphanages established for orphans were also analysed. The sources related on the chests were mainly first hand sources. These are regulations, legislations, decrees and wills. Other archive sources were also used in this study.
2020-01-01T00:00:00ZÇankırı-Çorum-Amasya hattı üzerindeki Hitit yerleşimlerinin lokalizasyon sorunlarıyla ilgili genel bir değerlendirmeSir Gavaz, Özlemhttps://hdl.handle.net/11491/55642021-05-22T16:04:13Z2018-01-01T00:00:00ZÇankırı-Çorum-Amasya hattı üzerindeki Hitit yerleşimlerinin lokalizasyon sorunlarıyla ilgili genel bir değerlendirme
Sir Gavaz, Özlem
Son yıllarda Hititler Dönemi Anadolu’nun tarihi coğrafyası ile ilgili değerli araştırmalar yapılmış ve bu yöndeki çalışmalar artış göstermiştir. Bu çalışmalarda ortaya konulan yeni görüşler ve isabetli lokalizasyon önerileri, özellikle günümüzde Çankırı, Çorum ve Amasya İllerini kapsayan bölgenin tarihi coğrafyasını aydınlatmada yol gösterici olmuştur. Fakat yapılan yeni teklifler bir takım sorunları da beraberinde getirmiştir. Zira zaten tarihi coğrafya açısından problemli olan bu bölge, kuzeydeki Kaška sorunsalı ile de büsbütün çıkmaza girmektedir. Çalışmada Hititçe metinlerde geçen bazı önemli yerleşimler ve bu yerleşimler için yapılan farklı lokalizasyon tekliflerinin yol açtığı tartışmalar değerlendirilecektir. Özellikle Hititlerin başkenti Boğazkale/Hattuša, Ortaköy/Šapinuwa, Maşathöyük/Tapigga ve Oymaağaç/Nerik eşitlikleri esas alınarak yerleşimler için yapılan farklı görüşler karşılaştırmalı olarak sunulacaktır.; In recent years valuable researches on the historical geography of the Hittite Period Anatolia have been carried out and the studies in this direction have increased. The new ideas presented in these studies and the suggestion of proper localization have been a guide in illuminating the historical geography of the region which especially includes Çankırı, Çorum and Amasya Provinces. But the new proposals have brought some problems. This area, which is already problematic in terms of historical geography, is also completely absent from the Kaška problematic in the north. Some important settlements in Hittite texts in the study and the discussions caused by different localization proposals for these settlements will be evaluated. In particular, different views on settlements will be presented based on Bogazkale / Hattuša, Ortaköy / Šapinuwa, Maşathöyük / Tapigga and Oymaağaç / Nerik equations of the Hittites.
2018-01-01T00:00:00ZXV. yüzyıla ait bir mektup örneğinin diplomatik dil, uslüp ve tarihi kaynak olarak değerlendirilmesiAtıcı Arayancan, Ayşehttps://hdl.handle.net/11491/55422021-05-22T16:04:05Z2018-01-01T00:00:00ZXV. yüzyıla ait bir mektup örneğinin diplomatik dil, uslüp ve tarihi kaynak olarak değerlendirilmesi
Atıcı Arayancan, Ayşe
XIV- XV yüzyıl Türk tarihinin aydınlatılabilmesi için tarihi belgeler her zaman önemli olmuştur. Bu belgeler arasında mektuplar, fermanlar, vakayinameler ana kaynaklar arasındadır. Söz konusu dönem tarihine özellikle de AkkoyunluKarakoyunlu ve Osmanlı ilişkilerine ışık tutan bu belgelerden birisi Uzun Hasan’ın Sultan Mehmed’e yolladığı mektuptur. Söz konusu mektubun orijinal olan metni Feridun Bey’in Mecmûa-i Münşeât-ı Selâtîn adlı eserinde yer almaktadır. Makalede Abdulhüseyin Nevaî’nin “Esnâd ve Mukâtebât-ı Târîhî-yi İrân ez Tîmûr ta Şâh İsmâîl” adlı eserindeki nüshası üzerinden inceleme yapılacaktır. Bu makalede mektubun diplomatik açıdan dil, üslup ve tarihi içeriğinin değerlendirilmesi yapılacaktır.; Historical documents, by which one may list letters, edicts and chronicles amongst the primary sources, have always been instrumental in illuminating the 14th-15th century Turkish history. One of the documents which sheds a light into this era, especially in regards to the Ak Koyunlu/Kara Koyunlu – Ottoman Empire relations, is the letter sent by Uzun Hasan to his counterpart Sultan Mehmed II. The letter’s both Farsi original can be found in Münşeat-ı Selatin by Feridun Bey and Esnad-ı ve Mukatebat-ı Tarikh-i İran ez Timur Şah İsmail by Abdülhüseyin Nevai . In this article teh letter will be evaluated diplomatically in terms of language ,style and history
2018-01-01T00:00:00Z16. yüzyıl Çorum Nahiyesi’nde nüfus ve yerleşim özellikleriYazar, Hakanhttps://hdl.handle.net/11491/54372021-05-22T16:05:07Z2016-01-01T00:00:00Z16. yüzyıl Çorum Nahiyesi’nde nüfus ve yerleşim özellikleri
Yazar, Hakan
Osmanlı klasik çağında, kırsal bölgelerdeki iktisadi hayatın temelinde timar sistemi yer almaktaydı. Osmanlılar, tahmini vergi gelirlerini hesaplamak ve kayda geçirmek için belirli aralıklarla tahrir adı verilen bir çeşit nüfus ve arazi sayımları yapmaktaydı. Bu çalışma, 16. Yüzyılda Çorum Sancağında tutulan tahrir kayıtlarından yola çıkarak söz konusu dönemde şehrin idari sınırlarının kapsamına ışık tutmakta ve nahiye merkezi ile çevresindeki kırsal yerleşimlerin nüfusuna dair çıkarımlarda bulunmaktadır. Benzer şekilde bölgedeki ekilebilir arazilerin miktarı ve zaman içerisindeki değişimleri ile nüfus ve tarım arazileri arasındaki ilişkiyi değerlendirmektedir. Tahrir defterlerinden elde edilen rakamlar, ilgili yüzyılda Rum Vilayeti’nin diğer nahiyeleri ile mukayese edilmekte ve Çorum’un 16. yüzyıldaki sosyal ve ekonomik durumunu ortaya koymaktadır.; In the Ottoman classical age, timar system played an important part in the center of economic life especially in the rural areas. The Ottomans, made a kind of population census and land surveys called tahrir, at certain intervals to compute and register estimated tax revenues. Based on tahrir registers, population of the district center and its countryside besides of the district’s geographical and juridical area are inferenced. Similarly, changes in agricultural potential of the rural area and its affects on inhabitants are discussed thorougly. The data acquired from the tahrir registers are compared to the other sanjaks of the Rum Province and revealed the economic and demographic changes of Çorum during the 16th century.
2016-01-01T00:00:00Z