Meslek Yüksekokulları
https://hdl.handle.net/11491/4
Vocational Schools2024-03-28T18:00:04ZÖFKE KONTROL YÖNTEMLERİNDE GRUP ÇALIŞMASININ ETKİLİĞİ
https://hdl.handle.net/11491/8799
ÖFKE KONTROL YÖNTEMLERİNDE GRUP ÇALIŞMASININ ETKİLİĞİ
Karabulut, Abdulkadir
Toplumda var olan şiddet olguları gerek medyadaki olumsuz örnekler gerekse anne babanın olumsuz tutum ve davranışları neticesinde çocukları da etkilemeye başlamıştır. Bu noktada okullarda çocuk-aile-okul üçgeninde birincil önleme düzeyinde yapılacak olan çalışmalar şiddet ve kontrolsüz öfkeyi en aza indirme noktasında önemlidir. Bu çalışmanın amacı da çocukları okula devam eden bireylerin, öfke kontrol düzeylerini artırmaya yönelik grup çalışması uygulamak ve bu çalışmanın etkililiğini değerlendirmektir. Araştırmada bir okulda ailelere yönelik öfke kontrol yöntemleri hakkında seminer verilmiş, seminer sonrasında da katılımcılara ölçek uygulanmıştır. Yapılan değerlendirme neticesinde en yüksek puandan en düşük puana doğru sıralama yapılarak 30 kişi belirlenmiş, bu 30 kişi, 10’ar kişilik 3 farklı gruba ayrılarak grup çalışmasına dâhil edilmişlerdir. Grup çalışması süreci tamamlandıktan sonra kadınlara ölçek tekrar uygulanarak son test ölçümleri alınmıştır. Araştırmanın bulguları, grup çalışması sonrasında kadınların sürekli öfke alt ölçeğinden aldıkları puanların istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azaldığı, öfke kontrolü alt ölçeğinden aldıkları puanların ise istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttığı sonucuna ulaştırmıştır.; Violence in society has begun to affect children as a result of negative examples in media and negative attitudes and behaviors of parents.. At this point, studies to be carried out at the primary prevention level in the child-family-school triangle are important in minimizing violence and uncontrolled anger. Aim of this study is to apply group work to increase the anger control levels of individuals whose children attend school and to evaluate the effectiveness of this study. In the research, a seminar about anger control methods for families was given in a school, and after the seminar, the scale was applied to the participants. As a result of the evaluation, 30 people were determined by sorting from the highest score to the lowest score, and these 30 people were divided into 3 different groups of 10 and included in the group work. After the group work process was completed, the scale was reapplied to the women and post-test measurements were taken. The findings of the study led to the conclusion that after the group work, the scores of the women on the trait anger subscale decreased statistically significantly, while the scores they got from the anger control subscale increased statistically.
2023-01-01T00:00:00ZAvrasya Bozkır Göçebelerinde Askeri Yapı
https://hdl.handle.net/11491/8795
Avrasya Bozkır Göçebelerinde Askeri Yapı
Akcan, Ayten
Eski Çağ döneminden bugüne kadar olan süreç düşünüldüğünde Avrasya bozkırlarında yaşayan göçebe toplumların neredeyse hepsinin militarist bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Macaristan’dan Kuzey Çin’e kadar olan bu coğrafyanın bozkırlarında var olan göçebe toplulukların askeri yapılanmalarında, savaş stratejilerinde aynı zamanda askeri sanat anlayışlarında ve kullandıkları silahlarda dikkati çekecek benzerliklerin olduğu anlaşılmaktadır. Zira özellikle bu bölgede tüm askeri yenilikler oldukça hızlı bir şekilde bölgeye yayılır ve aynı hızla uygulama sahasına getirilirdi. Çünkü bu coğrafyada geç kalmak ya da yavaşlamak er geç yenilgiye uğramakla karşılık bulurdu. Elbette temel noktalarda birleşen askeri yapının bazı yerlerde farklılıklar oluşturduğu da görülmektedir. Fakat bu farklılıkların esas sebebi, o bölgede yaşayan halkların etno-kültürel özelliklerinden ve bu bölge yakınlarında var olan yerleşik düşmanların askeri ve politik teşkilat yapılarına göre şekil alma durumdan kaynaklanmaktadır.
Eski Çağ, Orta Çağ ve çağdaş tarih araştırmacılarının birçoğu bozkırdaki göçebelerin; yaşayışlarını, dünyayı nasıl algıladıklarını, özellikle savaş taktiklerini, yaptıkları savaşları yani askeri yapılanmalarını araştırmışlar ve bu konuya büyük ilgi göstermişlerdir. Fakat bu konular araştırılırken sorulması gereken birkaç sorunun cevabı hakkında yeteri sayıda çalışmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Özellikle daha detaylı incelenmesi gereken konulardan biri, Avrasya’da var olan göçebelerin -bilhassa Türk göçebelerin- yetersiz kaynak, az sayı da insan gücü ve sınırlı finansal güç ile yüzyıllardır neden bu kadar güçlü olduklarıdır. Cevabın önemli bir kısmı kanaatimce, Avrasya bozkırlarında yaşayan halkların ve burada oluşturulan askeri yapının Dünya askeri tarihinde nerede durduğunun tam olarak anlaşılmasında yatmaktadır.
2023-01-01T00:00:00ZOrta Asya Türk Göçebe Halklarında İmparatorluk Karakteri ve Güç Dengesi
https://hdl.handle.net/11491/8794
Orta Asya Türk Göçebe Halklarında İmparatorluk Karakteri ve Güç Dengesi
Akcan, Ayten
Eski Çağ Orta Asya’sında devletin varlığı ya da yokluğu ya da imparatorluk karakterinde olup olmadığı tartışması yapılırken Türk göçebe halklarının yönetim sistemlerinin basit tanımlarla açıklanamayacak kadar karmaşık ve çok yönlü olgular içerdiği unutulmamalıdır. Orta Asya’nın göçebe imparatorlukları arasındaki siyasî örgütlenmenin bilinen özellikleri, devlet iktidarının kabul edilen kriterlerini (gelişmiş hukuk ve yargı sistemi, merkez ve taşra yönetim aygıtında uzmanlaşmış bürokrasi, malî sistem, vb) tam olarak karşılamadığından, batılı araştırmacılar bu toplulukların siyasî teşkilatlanmaları adına muğlak ve belirsiz yorumlarda bulunmuşlardır. Bozkırda yaşayan Türk halklarının imparatorluk karakterine ulaşmaları aslında göçebeler topluluğu içindeki ortaya çıkan yapısal bir krizdir. Bu krizin üstesinden gelmek adına bozkır Türk toplulukları askerî-hiyerarşik bir yapı kurarak militanlaşmaya gitmişlerdir. Bu çalışma göçebe imparatorlukların çok bileşenli güç yapısını da dikkat çekerek, siyasî oluşumlarda, farklı düzeylerdeki kurumlar klan ve kabile yapısına, kabile-üstü konfederasyonlara, imparatorluk ve/veya erken devlet hiyerarşisine farklı tarihsel dönemlerde değişen oranlarda uyarlanmış ve bunlarla etkileşim halinde olarak oluşmuş olabileceği konusuna dikkat çekmek amacını taşımaktadır. Aynı zamanda Orta Asya’daki Türk göçebe imparatorlukların yönetim faaliyetlerindeki içsel farklılaşmaların siyasî kültür bileşenlerine nasıl yansıdığı ve tam anlamıyla bir güç dengesinin nasıl kurulduğu konusuna da değinilecektir.
2023-01-01T00:00:00ZİSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK BOZKIR GÖÇEBELERİNİN MEKÂN ALGILARINI ANLAMAK ADINA YAŞAM COĞRAFYALARINI ÖĞRENMEK
https://hdl.handle.net/11491/8793
İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK BOZKIR GÖÇEBELERİNİN MEKÂN ALGILARINI ANLAMAK ADINA YAŞAM COĞRAFYALARINI ÖĞRENMEK
Akcan, Ayten
Orta Asya’da bozkırda yaşayan Eski Türklerin mekân algıları ve yaşam şekillerine dair araştırmalar genellikle geleneksel olarak bu alanı coğrafi bir bölge olarak ele almaktadır. Mekân ve yer kavramları, hangi yaşam tarzında olursa olsun bu coğrafyada yaşayan insanların düşünce sisteminde zamanla kurumsallaşmış ve kutsallaşmıştır. Çalışmamızın konusu olan İslamiyet Öncesi Türk Bozkır göçebelerinin mekân anlayışlarının, duyusal ve dinsel deneyimler sonucu yaşam şekillerine nasıl yansıdığı hâlâ ana araştırma odağının dışında kalan bir meseledir. Aynı zamanda Türk bozkır göçebelerinin yaşam şekilleri üzerine yapılan araştırmaların birçoğunda mekân ve göçebelik kavramlarının arasında bulunan felsefi yön bir kenara bırakılarak sadece coğrafi bir mekân algısı içerisinde gerçekleştiğini gözlemleyebiliriz. Bu durum Türk göçebelerinin yerli toprak duygusunun yanı sıra mistik, duygusal, dini ve estetik mekân algılarını göz ardı eden bir yaklaşım meydana getirebilir. Dolayısıyla bu çalışma, Türk bozkır göçebe dünya görüşünde ve Moğollarda, doğal yaşam bölgelerinin birçok farklılığı içerisinde barındırırken, gerçek yaşam ortamındaki yansıma dikkate alınarak çevrenin simgesel açıdan nasıl algılandığını araştırmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda bu çalışma amacı, yaşanılan coğrafyanın, mekân ve yere dair iki farklı perspektifi nasıl ortaya çıkardığı konusuna eğilmektir.
2023-01-01T00:00:00Z