Augustinus‟ta zihinsel zaman
Citation
Ceyhan Çoştu, F. (2018). Augustinus‟ta zihinsel zaman. F. Yamaner, S. Baskın (Ed.). Uluslararası İnsan, Toplum ve Spor Bilimleri Sempozyumu Tam Metinleri Eletronik Kitap (s. 351-354) içinde. Hatay: Hatay Büyükşehir Belediyesi.Abstract
Zamanın ne olduğu ve nasıl bir şey olduğu meselesi, hem felsefe dünyası içerisinde hem de bir fizik meselesi olarak bilim dünyası içerisinde tartışılmış temel konulardan biridir. Zamanın doğrudan deneyimlenmeyen bir olgu oluşu, bu meselenin çözümünün zorluğunu da beraberinde getirmektedir. Tüm bu zorluğa rağmen zaman üzerine felsefe tarihinde düşünmeyen filozof yok gibidir. Kimi filozoflar tarafından bir ‘varlık’ problemi olarak ele alınan zaman, kimilerince de bir bilgi ve onun dahilinde bir zihin problemi olarak ele alınmıştır. Bir zihin problemi olarak ele alan filozoflardan biri de Ortaçağ’ın en önemli düşünürlerinden biri olan Augustinus’tur. Ortaçağ filozoflarının zaman konusundaki yönelimlerini belirleyen asıl etken Hıristiyanlığın ortaya çıkmasıyla birlikte yaratılmış zaman düşüncesinin konuşulmaya başlamasıdır. Bilindiği gibi semavi dinlerde zamanın tartışılması, evrenin zamanda bir başlangıcı olup olmadığı ve evrenin bir sonunun olup olmayacağı soruları çerçevesinde tartışılmaktadır. Bu da Antik Yunan düşüncesine karşı yeni bir zaman düşüncesinin konuşulmasını gerektirmiştir. Başlangıcı ve sonu olan bir zaman anlayışı Hıristiyanlığın etkisiyle Ortaçağ düşüncesinin temel zaman anlayışının dış çerçevesini belirler. Augustinus’un zaman anlayışı Antikçağ’ın zaman anlayışından sadece başlangıç ve son ile ilgili belirlemeler ile farklılaşmaz. Augustinus hem başlangıcı olan bir zamandan yani yaratılmış bir zamandan bahsederken aynı zamanda zihin-zaman ilişkisine dair açıklamaları da bu dönemin zaman anlayışını Antikçağ’a göre farklılaştırır. Bu bildiride Augustinus’un zihnimizde tuttuğumuz zamanı ve zihnimizle ölçtüğümüz zamanı nasıl anlattığını aktarmaya çalışacağız. Ona göre zaman bir dış dünya gerçekliği değildir. Bir zihin gerçekliğidir. Bu nedenle ölçebildiğimiz bir zaman değil zihinde akıp giden bir yayılım olarak zamanın varlığından bahsedebiliriz. Augustinus’un çizdiği bu zihin-zaman ilişkisi bu bildiride ele alınacaktır.