El-Gazzâlî'nin Müslüman filozofları eleştirisi –Mahmut Kaya bağlamında bir analiz
Abstract
Bir hakikat arayıcısı olarak karşımıza çıkan büyük İslam âlimi ve düşünürü İmam Gazzâlî (ö. 505 / 1111) filozoflara yönelik oldukça sert bir tepkide bulunmuştur. Gazzâlî geçmişin yalnızca tekrarını yapan bir âlim olmadığı gibi mevcut birikimi tümüyle iptal eden bir düşünür de değildi. İslam fikir hayatında da oldukça derin etkiye sahip, İslamî ilimlerin her çeşidine ait yazmış olduğu eserlerle "Hüccetü'l-İslam" lakabı alan bir âlimin filozoflara yönelik eleştirisinin de etkisi tartışmasız büyük olmuştur. Bu çalışmayla düşünürümüzün filozofları hedefe almasının nedenlerini ve ortaya koyduğu eleştirinin kendi sistemi içerisindeki tutarlılığını felsefe hocamız Mahmut KAYA bağlamında değerlendirmeye çalıştık. Günümüzde de varlığını devam ettiren din-felsefe karşılaştırmaları bize konunun yüzyıllardır insanların ilgisini çekmeye devam ettiğini gösterir. Fikir hayatımızdaki bu münevver köklü tartışma mirasının, günümüz İslam dünyasında gereksinimini hissettiğimiz karşıt fikirlerin müzakeresine olan ihtiyaca bir katkı sunacağı düşünmekteyiz. The great Islamic scholar and thinker Imam al-Ghazali (d. 505/1111), who came up as a truth seeker, reacted strongly against the philosophers. Gazzali was neither a replicant of the past, nor a thinker who completely abolished the existing accumulation of knowledge. The influence of his critics against the philosophers; as a scholar who had a very big impact on Islamic life of thought and was named as "Hüccetü'l-İslam" as a result of the works he wrote on every branch of Islamic Discipline, has been unquestionably great. In this study, we tried to evaluate the reasons of our scholar's targetting the philosophers and the consistency of the criticism he made in his own system within the context of our philosophy teacher Mahmut KAYA. The comparison of religion and philosophy, which still maintains its existence, shows us that the subject has been continueing to attract people's attention for centuries. We think that the heritage of this intellectual and very old debate in our intellectual life, will contribue to our need of negotiation of the opposing ideas in today's İslamic World