The Effect of Switch Treatment on Liver Fibrosis and qHBsAg Levels in Patients with Chronic Hepatitis B

Abstract

Objectives: The aim of this study was to evaluate the relationship between clinical, biochemical, serological parameters, fibroscan imaging in terms of fibrosis and quantitative hepatitis B surface antigen (qHBsAg) levels in patients with chronic hepatitis B (CHB) infection whose treatment has been switched from LAM to TDF. Materials and Methods: The study included 19 patients with CHB and under the LAM treatment. The gender, age, comorbidity, medications, routine laboratuary, creatinine clearance, bone mineral density, transient elastography for stage of liver fibrosis and qHBsAg level were examined. Results: Ten of 19 patients were female and 9 were male. When the qHBsAg titers of the patients at $6^th$ and $12^th$ months were compared, there was a statistically significant decrease in qHBsAg titers of the patients after the $12^th$ month. There was a significant decrease in liver fibrosis measurements at the $12^th$ month of treatment change. There was a statistically significant positive correlation between qHBsAg titers and fibroscan values at baseline and $12^th$ month Conclusion: In this study, the replacement of LAM with TDF may prevent the resistance problem, and also the decrease in fibrosis values and/or qHBsAg levels may contribute to the prevention of HCC and cirrhosis have been showed

Amaç: Bu çalışmanın amacı, tedavisi LAM’den TDF’ye geçen kronik hepatiti B (KHB) enfeksiyonu olan hastalarda klinik, biyokimyasal, serolojik parametreler, fibroskan görüntüleme ile fibrozis ve kantitatif hepatit B yüzey antijeni (qHBsAg) düzeyleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya LAM tedavisi altındak 19 KHB hastası dahil edildi. Cinsiyet, yaş, yandaş hastalıkları, ilaçlar, rutin laboratuvar tetkikleri, kreatinin klirensi, kemik mineral dansitesi, fibrozis derecelendirmesi için transient elastografi ölçümü ve qHBsAg seviyeleri belirlendi. Bulgular: 19 hastanın 10’u kadın 9’u erkekti. Hastaların 6. ve 12. ayındaki qHbsaq titreleri değerlendirildiğinde, 12. ayın sonunda qHBsAg titrelerin anlamlı ölçüde düşüş saptandı. Karaciğer fibrozis ölçümlerinde de tedavi değişikliğinin 12. ayında anlamlı düşüş saptandı. Başlangıçtaki ve 12. aydaki qHBsAg titreleri ile fibroscan ölçümleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir pozitif korelasyon saptandı. Sonuç: Bu çalışmada LAM yerine TDF’ye geçilmesi ile direnç probleminin çözülebileceği, aynı zamanda qHBsAg titrelerinde ve fibrozis değerlerinde düşüş sağlanarak HCC ve sirozdan da korunulabileceği gösterilmeye çalışılmıştır.