Hikmet, Felsefe ve Metafizik İlişkisi -İlahiyat Fakültelerinde İslam Felsefesi Öğretimine Dair Bir Yaklaşım
Abstract
İslam öğretisine göre Tanrı evreni ve insanı yaratmış, ona dünyada refah, ahirette felahı sağlayacak temel ilkeleri peygamberler aracılığıyla göndermiştir. Bu ilkeleri bireysel ve toplumsal alanda nasıl uygulanacağı gösteren peygamberlerin ilki Hz. Adem; sonuncusu da Hz. Muhammet’tir. İçlem ve kapsam itibarıyla ismini bildiğimiz ve/ya bilmediğimiz bütün peygamberlerin uygulama yol ve yöntemlerini mukayeseli ve eleştirel bir tarzda araştırmaya “hikmet” diyoruz. Peygamberlerin kendilerine gönderilen temel ilkeleri uygulama tekniklerini, bunlarda aşırı yorum ve tahrif olduğu zaman aynı temel ilkelerin yeni bir dil ve formda gönderilme sürecini incelemek insanlığını düşünce birikimini bilmeyi getirir. Bu nedenle biz hikmeti felsefe tarihi olarak alıyoruz. Müslümanlar, Sasani (Çin-Hind) ve Pers ve Bizans (Grek-Latin kültürünü Mezopotomya kültürüyle şekillendiren Helenistik felsefe) ile yüzleşti; kısa süre içinde kendilerine özgü ve yeni bilgi, bilim ve medeniyet tasavvuru oluşturdu. Bu bağlamda metnin yakın amacı düşünce tarihinin seçkin zekalarıyla yoldaş olarak oluşturulan İslam felsefesinin özgünlüğünü, kelamdan ayırıcı niteliğini oluşturan hususları vurgulamaktır. Metnin uzak hedefi ise, “hikmet”i felsefe tarihi, “hikmetlerin hikmetini” ise Metafizik olarak görme sürecini İlahiyat Fakültelerinde İslam felsefesi öğretimini peygamberimizin (fiili/ kavli/takriri) uygulamalarına dikkat edip onu düşünce tarihinin en seçkin zekâlarından biri olarak görmenin imkanını bir hadis/sözünü merkeze alarak inceleyip müzakereye açmaktır. According to the doctrine of Islam, God created the universe and man, and sent the basic principles through the prophets who have explained and implemented these principles in the individual and social sphere which will provide the prosperity (refah) in the world and also the salvation (felah) in the Hereafter. The first of the prophets is Adam; the last one Hz. Muhammad. The same basic principles are sent in a new language and form when there is excessive/over interpretation and falsification in the teachings of the prophets. We call “wisdom” to investigate in a comparative and critical way of the methods of the application of all the prophets whose names we know or do not know. Therefore to examine and investigate this process means the accumulation of thought of humanity. So we call the history of philosophy as a wisdom. Muslims confronted Sasanian (Chinese-Indian) and Byzantine culture (Hellenistic philosophy that shaped Greek-Latin culture with Mesopotamian culture) in a short period of time, they created an imagination of new and original knowledge, science and special civilization. In this context, the first aim of the text is to emphasize the specificity of the Islamic philosophy which is formed as a companion with elite and distinguished minds of the history of thought, and to emphasize the difference from islamic theology. The second aim of the text is to discuss “wisdom“ as a history of philosophy and to discuss the possibility of seeing the “wisdom of wisdoms” as a Metaphysics. In this context, we will examine the this process through an hadith of our Prophet for teaching of Islamic philosophy in the Faculty of divinity. Because according to us, Hz. Muhammad is one of the most distinguished intellectuals in the history of thought. For this reason, we care/take his words to the center in teaching Islamic philosophy.