Hemşirelerin Fiziksel Aktivite Düzeyleri ile Yaşam Kalitesi ve Tükenmişlik Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Citation
Aydın, Y., & Kamuk, Y. U. (2021). Hemşirelerin Fiziksel Aktivite Düzeyleri ile Yaşam Kalitesi ve Tükenmişlik Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 6(1), 88-105.Abstract
Bu çalışmanın amacı, hemşirelerin fiziksel aktivite düzeyleri ile yaşam kalitesi ve tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmaya, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan 212 hemşire katılmış ve katılımcıların tamamına Fiziksel Aktivite Ölçeği, SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği ve Maslach Tükenmişlik Envanteri uygulanmıştır. Shapiro-Wilk testi sonuçlarına göre, verilerin normal dağılıma uygun olmadığı görüldüğünden (p<0,05), ikili gruplar karşılaştırmaları için Mann-Whitney U, çoklu grup karşılaştırmaları için Kruskal-Wallis H testleri kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkiler ise Spearman sıra sayılar korelasyon katsayısı kullanılarak incelenmiştir. Anlamlılık düzeyi tüm testlerde p<0,05 olarak belirlenmiştir. İstatistiksel analizler sonucunda, erkek ve kadın hemşireler arasında yaşam kalitesinin alt boyutları olan fiziksel fonksiyon, emosyonel rol güçlüğü, enerji/canlılık/vitalite, sosyal işlevsellik, ağrı, genel sağlık algısı ve ruhsal sağlık alt boyutlarında erkekler lehine istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu bulunmuştur. Tükenmişlik düzeyine ait alt boyutlardan kişisel başarı eksikliği puanlarına göre, kıdem süresi düşük olanların ve evlilerin kendilerini başarısız gördüklerini ortaya koymuştur. Obezite düzeyinin, fiziksel fonksiyon ve emosyonel rol güçlüğü alt boyutlarında bozucu etkiye sahip olduğu ortaya konmuştur. Görev yerine göre değerlendirildiğinde, yatan hasta servislerinde çalışanlar en düşük SF-36 puanlarına sahiptirler. Hemşirelerin fiziksel aktivite düzeyleri ile yalnızca yaşam kalitesi alt boyutu olan fiziksel fonksiyon alt boyutu arasında düşük düzeyde pozitif korelasyon olduğu, yaşam kalitesine ait diğer alt boyutlar ile fiziksel aktivite arasında anlamlı bir ilişkinin bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca fiziksel aktivite ile tükenmişlik düzeyleri arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır. Sonuç olarak, hemşirelerin yaşam kalitesi düzeylerinin düşük olduğu, tükenmişlik düzeylerinin yüksek ve fiziksel aktivite düzeylerinin yetersiz olduğu bulunmuştur. The study was aimed to examine the relationship between physical activity, quality of life and burnout levels in nurses. Physical Activity, and SF-36 Quality of Life Questionnaries and Maslach Burnout Inventory were applied to 212 nurses working at Hitit University Erol Olcok Training and Research Hospital. Since Shapiro-Wilk test results revealed that the data were not normally distributed (p<0.05), Mann-Whitney U was used to compare two groups and Kruskal-Wallis H was used to compare multiple groups. Correlations were analyzed using Spearman’s rho. The statistical significance level was determined as p<0.05. SPSS 22.0 (IBM Corp., USA) was utilized for the statistical analysis. Statistical analysis revealed that there were statistically significant differences in the physical functioning, role limitations due to emotional problems, energy/vitality, social functioning, pain, general health and emotional well-being sub-dimensions of SF-36 in favor of men. Personal accomplishment, a sub-dimension of Maslach Burnout Inventory, scores revealed that those with low seniority and single ones found themselves to be unsuccessful. It has been shown that the increase in obesity level had a detrimental effect in sub-dimensions of physical functioning and role limitations due to emotional problems. It was found that nurses working in inpatient wards had the lowest SF-36 scores. It was also found that there was a positive but weak correlation only between the physical activity level and physical functioning sub-dimension of quality of life. There was no correlations between physical activity level and burnout levels in nurses. It was concluded that the nurses' quality of life levels were low, their burnout levels were high and their physical activity levels were not at the desired level.
Volume
6Issue
1URI
https://doi.org10.25307/jssr.902511https://app.trdizin.gov.tr/makale/TkRRMU16TXdNQT09
https://hdl.handle.net/11491/8268