Tanrı'nın varlığına dair kozmolojik kanıtın epistemik değeri (Alexander Pruss örneği)
Özet
Tanrı'nın varlığına dair sunulan kanıtlar, Tanrı inancının epistemolojik açıdan gerekçelendirilmiş olduğunu gösteren ve bu çerçevede teizmin epistemik açıdan değerli olduğunu ortaya koyan doğal teoloji ürünleridir. Tanrı'nın varlığına dair kozmolojik kanıtlar, olgulardan hareketle Tanrı'nın varlığına ulaşılabileceğini savunan teistlerin sunduğu tecrübi kanıtlardır. Günümüze kadar çok sayıda farklı kozmolojik kanıt sunulmuştur. Kozmolojik kanıtların çağdaş örneklerinden biri de yeter sebep ilkesinin bir versiyonuna dayanan ve kozmosun varlığının, ona aşkın bir varlığın nedensel faaliyetiyle açıklanabileceğini gösterme amacı taşıyan Alexander Pruss'un kozmolojik kanıtıdır. Pruss'un kozmolojik kanıtında öncül olarak yer verdiği yeter sebep ilkesi, açıklayan ve açıklanan arasındaki ilişkinin gerektirimsel olmasının zorunlu olmadığını savlayarak kendinden önceki kozmolojik kanıtlardan ayrılır. Pruss'a göre bu tür bir ilke hem özgür iradeye imkan tanır hem de kuantum mekaniğindeki belirlenimsizliklere teist bir bakış açısıyla cevap verme fırsatı sunar. Pruss'un kanıtının özgünlüğünü gösteren bir başka husus ise Pruss'un yeter sebep ilkesi lehine sunduğu modal gerekçelerdir. Bu çalışmanın amacı Pruss'un kozmolojik kanıtının geleneksel ve çağdaş itirazlara ne ölçüde cevap sunabildiğini ele almaktır. Değerlendirmeler sonucunda görülmüştür ki Pruss'un kozmolojik kanıtı, belirli metafizik önvarsayımların kabulü şartıyla kuantum belirsizliklerinin açıklanabilir olduğunu gösterebilse ve bu çerçevede aşkın bir varlığın nedensel faaliyeti sonucu ortaya çıktığını ortaya koysa da kozmosun, bir amaç doğrultusunda bu aşkın varlık tarafından var edildiğini savunabilmeye imkan tanımamaktadır. Bu sebeple Pruss'un kozmolojik kanıtının Tanrı'nın varlığına dair başarılı bir kanıt olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir.