Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorUyanık, Mevlüt
dc.contributor.authorEmektar, Nalan
dc.date.accessioned2023-08-16T18:28:38Z
dc.date.available2023-08-16T18:28:38Z
dc.date.issued2022
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11491/8565
dc.description.abstractSürekli bir gelişme, yenileşme ve ilerleme içinde olan dünya medeniyetleri, son yüzyılda ortaya çıkan arkeolojik buluntular ve günümüze ulaşan yaklaşık bin yıllık el yazması eserlerle yönünü Doğu'ya/ Orta Asya'ya dolayısıyla Türk dünyasına çevirmiştir. Bununla birlikte dünya tarihinin Türk tarihinden, Türk tarihinin de dünya tarihinden ayrı düşünülemeyeceği görülmüştür. Bizim de amacımız, Orta Asya/ Türkistan/ Türkeli/ İç Asya'dan getirdiğimiz felsefi birikimle Anadolu/ Küçük Aya'da bulduklarımızı harmanlayarak "Felsefeyi Anadolu'da Yeniden Yurtlandırmak" projesi özelinde bir Türk Felsefesinin imkanını ortaya koymaktır. Felsefeyi Anadolu'da Yeniden Yurtlandırmak için insanlık düşünce tarihinde Aristoteles'ten sonra ikinci öğretmen olarak görülen Türk-İslam düşüncesinin önde gelen filozofu olan Fârâbî'nin "İlimlerin Sayımı" adlı eseri ve dil- düşünce- mantık irtibatını önceleyerek başlamayı, yöntem belirleme açısından, uygun gördük. Sonrasında da Türkçe ve/ya Türk felsefesinin kurucu metinleri olarak Orhun Abideleri (7.yy), Kâşgarlı Mahmud'un Dîvânu Lugâti't-Türk(1072), Yusuf Hâs Hâcib'in Kutadgu Bilig, (1069) Edip Ahmet Yükneki'nin Atabet'ül Hakayık(12.yy), Ahmed Yesevi'nin Divan-ı Hikmet (13.yy) adlı eserleri ve Dede Korkut Kitabı'nı bu bağlamda uygun gördük. Türk tarihi ve coğrafyasında devamlılık halindeki Türk düşüncesi ve Türk kültürünü, dünyaya evrensel mesajlar verebilecek bir güçte, felsefenin diliyle anlatmanın imkânı doğabilir diye düşündük. Felsefenin medeniyet ve kültür ile ilişkisini inceleyebileceğimiz ve tüm kültür ögelerini bünyesinde barındıran ilk Türkçe sözlüğümüz Kâşgarlı Mahmud'un Dîvânu Lugâti't-Türk adlı eserini inceledik. Dîvânu Lugâti't-Türk, XI. yüzyılda Araplara Türkçeyi öğretmek ve onlara Türk kültürünü tanıtmak için yazılmış bir eserdir. Karahanlı Türkçesiyle yazılmış ancak açıklamalar Arapça yapılmıştır. Eser sadece bir sözlük değil, kitabı ilk keşfeden Ali Emiri'nin ifadesiyle "Türkistan Ülkesi"dir. Sözlük olmasının yanında dönemin kültür ögelerini, giyim kuşam, yeme içme, atasözleri, sagular, hayvan besleme, yemek tarifi, otacılık gibi günlük hayata dair birçok bilgi, ayrıca hikmet, bilgi, varlık çerçevesinde oluşturdukları felsefi birikimi anlayabileceğimiz şiirler ve sözler, dünyanın ilk haritalarından sayabileceğimiz ve ilk olarak Japonya'nın da gösterildiği ve Kaşgarlının kendi renklendirerek gerçeğe yakın çizdiği bir dünya haritasının da olması eseri eşsiz bir hazine yapar. Eserle ilgili ayrıntılı sözcük ve anlam çalışması sonucunda gördük ki günümüze hiçbir değişime uğramadan gelen veya süreç içinde olağan değişim yaşayan ama anlam olarak değişmemiş onlarca sözcük, atasözü, şiir, görenek, yemek vb. günümüze ulaşmıştır. Sonuç olarak Atatürk'ün dediği gibi "Türk çocuğu, atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır."en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherHitit Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectKaşgarlı Mahmuten_US
dc.titleTürk felsefesinin oluşum sürecinde Kaşgarlı Mahmut ve Dîvânu Lugâti't-Türk adlı eserinin yeri -Felsefeyi Anadolu'da yurtlandırmak bağlamında bir inceleme-en_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.departmentHitit Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.contributor.institutionauthorEmektar, Nalan


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster