Türkiye'deki İslamcı dergilerde İhvan-ı müslimin hareketinin algılanış biçimleri
Citation
Özdemir, Elif Gül (2022). Türkiye'deki İslamcı dergilerde İhvan-ı müslimin hareketinin algılanış biçimleri. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Hitit Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim DalıAbstract
Tez konumuzu, İhvan'ı Müslimin'in Türkiye'de yayın yapan İslamcı dergilerdeki algılanış biçimi oluşturmaktadır. Bu çerçevede İhvan'la ilgili fikirlerin Türkiye'ye ne zaman intikal ettiği ve bu faaliyetlerde şahıs olarak kimlerin çabası bulunduğu araştırılmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda tezimiz iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde İhvan'ın İslamcı dergilerde nasıl algılandığının ortaya çıkarılmasında önem arz eden İslamcı dergiler ve İhvan-ı Müslimin Hareketi'nin tarihsel seyri ve gelişimi incelenmiştir. İkinci bölümde ise belirlenen on altı dergi içinde İslamcı dergilerde İhvan algısı araştırılmıştır. İhvan-ı Müslimin, 1928 yılında Mısır'da ortaya çıkmış ve çeşitli İslam coğrafyalarına etki etmiş en önemli dini hareketlerden biridir. Bu hareket içerisinde Hasan el-Benna, Seyyid Kutub, Abdulkadir Udeh, Said Havva gibi şahsiyetler faaliyet göstererek kendi alanlarında birçok eser kaleme almışlardır. Onlar, dönemin Mısır siyaseti içerisinde baskı ve şiddete maruz kalsalar da, ortaya koydukları fikirlerle İslamcılık düşüncesi içerisinde vazgeçilmez isimlerden olmuşlardır. İslamcı dergilerin tarihsel seyrinin, Türkiye'nin siyasi, dini ve sosyal hayatından bağımsız ele alınması mümkün değildir. II. Meşrutiyet dönemiyle birlikte İslamcılık düşüncesinin fikri alanda kendine yer bulduğu söz konusu dergicilik faaliyetleri, Cumhuriyet dönemi reformlarıyla birlikte 1923 yılından 1947 yılına kadar devam edecek olan bir kesinti dönemine girmiştir. 1950 yılında Demokrat Parti iktidarıyla birlikte kısmı demokrasi ortamının sağlanması, İslamcı fikriyatın tekrar yayın yapma alanına kavuşmasını sağlamıştır. Özellikle de Hareket ve Büyük Doğu dergileri hariç tutulursa diğer dergiler bu dönemde başlayan rahatlama ortamı ile yayın hayatına başlamış ve bu alanda ciddi bir çeşitlenme yaşanmıştır. 1960'lı yılların ortalarından itibaren İslamcılık düşüncesinin ivme kazanmasına yönelik yayın faaliyetlerini de etkileyen yeni bir döneme girilmiştir. Tercüme faaliyetleri olarak adlandırılan bu dönemde 60'lı ve 70'li yıllarda Mısır ve Pakistan'da, 80'li yıllarda da İran'da yazılıp Türkçe'ye çevrilen kitapların Türkiyeli okuyucularla buluşması hedeflenmiştir. Tercüme faaliyetleriyle birlikte Hasan el-Benna ile Seyyid Kutub başta olmak üzere Abdulkadir Udeh, Said Havva gibi isimler tarafından kaleme alınan kitapların tercüme edilmesi Türkiye'de dini, fikri, siyasi ve sosyal düşüncede değişimler yaşanmasına sebep olmuştur. Bu amaca hizmet eden en önemli İslamcı dergi Hilal dergisidir. Hilal dergisi bu faaliyetlere öncülük ederek kendi ifadeleriyle Türkiye'deki İslami uyanışa İhvan'ın eserlerinin Türkiye'de tanınmasıyla katkı yapacağını düşünmüştür. Hilal başta olmak üzere İslamcı dergilerin büyük bölümünde, İhvan'ı Müslimin Hareketi'ne yönelik yaklaşımın olumlu olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bunlar arasında söz konusu hareketle bağlantılı olarak tasavvuf, Selefilik, tekfircilik, cahili toplum gibi kavramlara yönelik eleştirilerin olduğu da görülmektedir. Bu doğrultuda Cemalettin Efgâni ve Muhammed Abduh gibi isimler merkeze yerleştirilmiştir. Özellikle İslami Hareket isimli derginin İhvan'ın Efgâni ile ilişkisini reddetmesi dikkat çekicidir. Ayrıca Büyük Doğu dergisi de İhvan'ı, Seyyid Kutub özelinde eleştirilere tabi tutmaktadır.