Selma Fındıklı'nın eserlerinde kadının varoluşu meselesi
Künye
Kurtaran, Ayşe Melike (2022). Selma Fındıklı'nın eserlerinde kadının varoluşu meselesi. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Hitit Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim DalıÖzet
Selma Fındıklı kadına ve kadın sorunlarına ayna tutmuş bir yazar olarak başarılı eserler vermiştir. Başarıları ödüllerle de kanıtlanmış olan yazarın basılmış eserlerinde kadının varoluşu meselesi üzerinde durulmuştur. Konuyu anlayabilmek adına girişte varoluşçuluk hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Daha sonra kadın ve erkek konusuna değinilerek Selma Fındıklı'nın eserlerinde kadının varoluşuyla ilgili başlıklar tespit edilmiştir. Birinci bölümde kadın kavram olarak dünyada ve bizim toplumumuzda yaşadığı sorunlarla ele alınmıştır. Kadın edebiyatçılar üzerinden "kadın yazar" kavramı irdelenmiş ve edebiyatımızda kendine yer edinen kadın yazarların var oluş serüvenleri ele alınmıştır. İkinci bölümde yazar Selma Fındıklı'nın hayatı, sanata bakışı ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Ana bölümü oluşturan üçüncü bölümde Selma Fındıklı'nın eserleri dört başlık altında ele alınarak kadının varoluşu meselesi üzerinde durulmuştur. İlk kısımda kadının bireysel olarak elde ettiği ya da edemediği kavramlara yer verilirken ikinci başlıkta kadın ve erkek kavramları üzerinden kadının meseleleri konu edilmiştir. Üçüncü başlıkta kadın ve kadının toplumdaki yeri üzerinde durulmuştur. Dördüncü başlıkta ise Fındıklı'nın eserlerinde kadını temsil eden sembollere yer verilmeye çalışılmıştır. Kadın, kimlik ve toplum çatışması içinde kendine yer ararken erkek egemen gelenekler de onu kimi zaman zora sokar. Kadının söz konusu şartlara gösterdiği tepki Selma Fındıklı'nın eserlerinden hareketle belirlenmiştir. Sonuç kısmında Selma Fındıklı'ya göre kadının var oluşunu gerçekleştirmesinin önündeki en büyük engelin ataerkil yapı olduğu sonucuna ulaşılmış ve konuyla alakalı bazı değerlendirmeler yapılmıştır. Her gün en az bir kadın haberi, şiddet ya da cinayet bağlamında karşımıza çıkmaktadır. Cinsiyetçilik bağlamında bir ayrımdan söz etmemekle birlikte genel anlamıyla tüm insanların eşit bir biçimde yaşam hakkına saygı duyulmasından yanayız. Dolayısıyla bu tezin bilimsel bir amacı olması yanında farkındalık kazandırması da hedeflenmektedir.