Çorum’da kistik ekinokokkoz ön tanısı ile başvuran hastaların radyolojik, biyokimyasal ve serolojik analizlerinin değerlendirilmesi
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2015Yazar
Güreser, Ayşe SemraÖzcan, Oğuzhan
Özünel, Leyla
Boyacıoğlu, Zehra İlkay
Taylan Özkan, Hikmet Ayşegül
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterKünye
Güreser, A. S., Özcan, O., Özünel, L., Boyacıoğlu, Z. İ., Taylan Özkan, H. A. (2015). Çorum’da kistik ekinokokkoz ön tanısı ile başvuran hastaların radyolojik, biyokimyasal ve serolojik analizlerinin değerlendirilmesi. Mikrobiyoloji Bülteni, 49(2), 231-239.Özet
Kistik ekinokokkoz (KE), Echinococcus granulosus’un neden olduğu bir zoonozdur. Klinik bulgularla hastalığın tanısını koymak zor olduğundan, ek olarak radyolojik ve serolojik yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Bu retrospektif çalışmada, KE ön tanısı konulan hastaların biyokimya, hemogram, serolojik ve radyolojik bulgularının değerlendirilmesi ve epidemiyolojik verilerin incelenerek bölgemizdeki durumun belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, Ekim 2009-Temmuz 2013 tarihleri arasında Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarına KE ön tanısı ile çeşitli kliniklerden gönderilen 148’i kadın 105’i erkek olmak üzere toplam 253 hasta dahil edilmiştir. Hastaların serumları, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı’nca indirekt hemaglütinasyon (IHA) yöntemiyle çalışılmış, 1/160 ve üzeri titreler pozitif olarak kabul edilmiştir. Çalışmamızda, kadın olguların 23’ü (%15.5) ve erkek olguların dokuzunda (%8.6) olmak üzere toplam 32 (%12.7) hasta seropozitif olarak saptanmış, ancak cinsiyet açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (X2= 2.72). Seropozitif hastaların yaş aralığı 16-90 yıl (ortalama: 51) olup, 24’ünün (%75) 40 yaş üstü grupta olması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (X2= 22.45). Seropozitif hastaların tümünde, ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi ile radyolojik bulgular tespit edilmiştir. Ayrıca, IHA testi negatif olmasına karşın, biri kadın biri erkek olmak üzere iki hastanın KE operasyonu geçirdiği ve patolojik olarak tanılarının doğrulandığı görülmüştür. Hastaların %43.8’inin genel cerrahi kliniğine başvurduğu, bunu enfeksiyon hastalıkları (%21.9), gastroenteroloji (%21.9) ve diğer (%12.5) kliniklerin izlediği belirlenmiştir. Seropozitif hastalarının 31 (%96.9)’inde radyolojik olarak karaciğer tutulumu saptanmış; bu hastaların ikisinde (%6.3) aynı zamanda akciğer tutulumu olduğu belirlenmiş, bir hastada (%3.1) ise karaciğer tutulumu olmadan sadece intraperitoneal tutulum rapor edilmiştir. Her ne kadar seropozitif hastaların %50’si (16/32) Çorum ili merkezinde ikamet ediyor olsa da, bu hastaların tarım ve hayvancılıkla uğraştıkları anlaşılmıştır. Biyokimyasal olarak tanı anında en sık yükselen test GGT (%28) olup, bunu ALT (%16), AST (%16) ve ALP (%13) artışı izlemiştir. Diğer biyokimyasal parametreler normal olarak değerlendirilmiştir. Hemogram parametrelerinde RDW yüksekliği (%29) en sık rastlanılan bulgu olup, bunu hematokrit (%23), hemoglobin (%19) ve MCV (%19) düşüklüğü takip etmiştir. Eozinofi li ise olguların %19’unda gözlenmiştir. Sonuç olarak, bölgemiz için halen önemli bir halk sağlığı problemi olan KE’un klinik bulgularının diğer sistem patolojileri ile karışabilmesi nedeniyle, tanıda klinik, radyolojik, serolojik ve biyokimyasal bulguların birlikte değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Cystic echinococcosis (CE) is a zoonosis caused by Echinococcus granulosus. It is diffi cult to diagnose CE by clinical symptoms alone, therefore, radiological and serological examinations should be conducted as well. The aims of this retrospective study were to evaluate the biochemical, hemogram, serological and radiological fi ndings of patients prediagnosed as CE, and to survey epidemiological data to detect the status of the disease in our region. A total of 253 patients (148 female, 105 male) who were admitted to Hitit University Training and Research Hospital in Corum province (located in the central Black Sea Region of Turkey), between October 2009 to July 2013, were included in the study. Serum samples collected from the patients were analyzed by indirect hemagglutination (IHA) test, in the Microbiology Reference Laboratories of the Turkish Public Health Institute, and 1/160 and higher titers were considered positive. Twenty-three (15.5%) of female patients and nine (8.6%) of male patients, with a total of 32 (12.7%) were found to be seropositive. The difference between the gender was not statistically signifi cant (X2= 2.72). The age range of the 32 seropositive patients was between 16-90 years (mean: 51), and of them 24 (75%) being over 40 years old was found as statistically signifi cant (X2= 22.45). All of the seropositive patients presented radiological fi ndings diagnosed with ultrasonography and computed tomography. Additionally, it was noticed that two patients (one male, one female) who were seronegative by IHA test, have passed a CE operation and the diagnosis was confi rmed with pathological fi ndings. Of the patients 43.8% were admitted to general surgery, followed by infectious diseases (21.9%), gastroenterology (21.9%) and other (12.5%) clinics. Radiological diagnosis showed that 31 (96.9%) of seropositive patients had CE in the liver, of them two (6.3%) also had lung involvement, while one patient (3.1%) had intraperitoneal involvement alone, without liver infection. Although 50% (16/32) of patients resided in Çorum urban area, most of them were dealing with agriculture and animal breeding. Among the biochemical parameters, GGT were detected with highest level (28%), followed by ALT (16%), AST (16%) and ALP (13%), while the other parameters were normal. Elevated RDW level was the most frequently observed result (29%) among hemogram parameters, while decreased levels of hematocrit, hemoglobin and MCV were detected in 23%, 19% and 19% of the patients, respectively. Eosinophilia was detected in 19% of the patients. In conclusion, for the diagnosis of CE, which is still an important public health problem in our region, a comprehensive evaluation of clinical, radiological, serological and biochemical fi ndings is needed, to avoid a confusion of other diseases with similar clinical symptoms.