Cardiac tamponade as the first clinical sign of gastric adenocarcinoma: A rare condition
Citation
Arısoy, A., Memiç,K., Karavelioğlu, Y., Şen, F. (2014). Cardiac tamponade as the first clinical sign of gastric adenocarcinoma: a rare condition. Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi, 42(4): 377-379.Abstract
Cardiac tamponade originating from a primary gastric cancer (GC) is a rare condition. Patients are generally asymptomatic until the disease is advanced. We report a rare patient with cardiac tamponade as the first manifestation of primary GC. A 46-year-old male was admitted with progressive dyspnea. Cardiac tamponade was diagnosed on two-dimensional ultrasonographic echocardiography. Pericardiocentesis yielded 1500 ml of bloody fluid. Pericardial cytologic examination was positive for malignant cells. The patient underwent abdominal computed tomography scan, which showed thickening of the gastric wall and several mesenteric lymph nodes. Endoscopic examination of the stomach disclosed malignant ulcer along the lesser curvature, and the biopsy showed diffuse type adenocarcinoma. Chemotherapy was initiated by the Oncology Department, and he had no pericardial effusion after six courses of systemic chemotherapy. In conclusion, this is a rare condition and difficult to diagnosis early. Thus, physicians should be aware of malignancy of the stomach when patients present with unexplained cardiac manifestations. © 2014 Türk Kardiyoloji Derne?i. Primer mide kanserinden kaynaklanan kalp tamponadı nadir bir durumdur. Hastalar genellikle hastalık ilerleyinceye kadar semptomsuzdur. Bu yazıda primer mide kanserinin ilk belirtisi olarak kalp tamponadı gelişen bir olgu sunuldu. İlerleyici dispne şikayeti ile başvuran 46 yaşında erkek hastaya yapılan iki boyutlu ultrasonografik ekokardiyografide kalp tamponadı tespit edildi. Perikardiyosentez yapılarak 1500 ml hemorajik sıvı boşaltıldı. Perikart sıvısından yapılan sitolojik incelemede kötü huylu hücreler görüldü. Karın bilgisayarlı tomografisinde mide duvar kalınlığında artış ve mezenter lenf düğümleri saptandı. Endoskopik incelemede küçük kurvatur boyunca uzanan ülser ve biyopside difüz tip adenokarsinom saptandı. Hastaya onkoloji kliniği tarafından kemoterapi başlandı ve altı kür kemoterapi sonrasında perikart sıvısı görülmedi. Sonuç olarak, bu klinik tablo erken tanısı zor ve nadir görülen bir durumdur. Bu yüzden doktorlar açıklanamayan kalbe ait bulgular ile başvuran hastalarda nadir görülse bile mide karsinomu konusunda uyanık olmalıdır.