Tefsir, Siyer, Tarih ve Kur’ân’ın Kaynaklığı Üzerine
Abstract
İslam’ın erken dönemine ilişkin çalışmalar, hem referans değeri hem de duygusal anlamı nedeniyle Müslümanlar için çok önemli olagelmiştir. Bu bilgilerin güvenilirliği ise bugün de Kur’an’a arz edilerek sağlanmaya çalışılmaktadır. Kur’an’ın kaynaklığı hem Batılıların hem de Müslümanların yaptığı çalışmalarda Kur’an-siyer-tefsir ilişkisi bağlamında yeniden öne çıkmıştır. Batıda son yüz elli yıllık tarih boyunca Kur’an kronolojisini tespite ilişkin gayretler, Kur’an metninden bir tarih kaynağı olarak yararlanmaya yönelik altyapı çalışmalarıdır. Batılılardan etkilenseler de Müslümanlar için kronoloji bilgileri, Kur’an’ı anlama gayretlerinin ancak teşriî amaçlı bir parçası olmuştur. Müslümanlar bu temel perspektife ek paradigmatik bir duruşu hâlâ benimseyememiştir. Özellikle literalist modernizmin ve onu takip eden tarihselci yaklaşımın tüm klasik İslami ilimlerin yerine geçirdiği bir neo-tefsir perspektifi de Müslümanların yaptığı her türlü çalışmayı aynı teşriî doğrultuda etkisi altına almıştır. Buna siyer ve tarih çalışmaları da dâhildir. Dolayısıyla temel bir yenilikten söz edilemez. Bizim Kur’an’ın tarihî kaynaklık değerini ortaya çıkarmak ve sağlıklı bilgiler üretmek için Kur’an nüzul tarihini ve Kur’an kronolojisini tefsir amaçlı değil, tarih amaçlı müstakil mesai alanlarına dönüştürmemiz gerekmektedir. Bunların siyer, tefsir, fıkıh gibi klasik İslami ilimlere faydası ise öncelikle dikkate almayacağımız sonraki bir adım olarak görülmelidir. Kişisel ve toplumsal beklentilerin dönüştürmediği kendisi için üretilmiş sağlıklı bilgi birikimi ancak böyle sağlanır. Studies on early Islam have become very important for Muslims because of their referential and emotional value. The reliability of this information is tried to be tested on the basis of the Qur’an. The fact that the Qur’an is the source of the reliable information has come to the prominence again in the context of the Qur’an-Sîrah-Tafsîr in the studies of both Westerners and Muslims. The efforts to establish the Qur’anic chronology in the West over the last hundred and fifty years are the infrastructure works to use the Qur’anic text as a source of history. Although Muslims were influenced by Westerners, chronology information for them was only a part of the religious efforts to understand the Qur’an. Muslims have not been able to adopt it as an additional paradigmatic stance on their basic perspective. In particular, a neo-tafsir perspective, which was put by the literalist modernism and historicist approach in the place of all the classical Islamic sciences, influenced all kinds of studies in the same direction, especially the studies of the sîrah and history. Therefore, we do not see a basic innovation in the paradigmatic stance of Muslims. In order to reveal the historical source value of the Qur’an and to produce healthy information, we need to convert the history of the Qur’an and the Qur’anic chronology to a seperate historical study area instead of an exegetical one. The benefits of these studies to the classical Islamic sciences such as sîrah, tafsir and fiqh should be considered as a secondary issue. This is the only way to get healthy information which is not distorted by the personal and social expectations.
Volume
18Issue
36URI
https://doi.org10.14395/hititilahiyat.568957https://app.trdizin.gov.tr/makale/TXpnNU5qZ3lNZz09
https://hdl.handle.net/11491/7968