Abbâsî Halifesi Kâdir-Billâh ve dönemi (381-422 / 991-1031)
Özet
Emevilerden yönetimi bir ihtilal ile ele geçiren Abbâsîler, 750-1258 yılları arasında yaklaşık beş asır Arap Yarımadası'nda hüküm sürmüş hanedan bir devlettir. Devletin ilk yüzyılı hızlı bir yükselişle muktedir halifelerin yönetimi altında geçmiş, ikinci yüzyıldan sonra halifelerin otoritelerinde yaşanan güç kaybı ile iktidar; 324/936 yılından itibaren emîrü'l-ümerâlarla yetkilerini paylaşmak zorunda kalarak pasif bir konuma gelmişti. Şiî Büveyhîlerin 334/945 yılında Bağdat'ı ve hilafeti ele geçirmesiyle yaklaşık yüz yıl İslâm tarihinde önemli siyasi, dini ve sosyal değişikliklerin yaşandığı bir sürece girilmişti. Artık Büveyhî emirleri, emîrü'l-ümerâ tayin edilerek yönetimin tek söz sahibi olmuş, halifeler ise; dini bir misyonu olan sözde liderler olarak varlıklarını sürdürmüştü. Böyle kaotik bir dönemde ve tüm yetkilerden soyutlanmış bir şekilde Büveyhî emiri Bahâüddevle tarafından 381/991 yılında hilafete getirilen Abbâsîlerin 25. halifesi Kâdir-Billâh, yaklaşık kırk yıl halifelik yapmış; uyguladığı akılcı yaklaşım ve stratejik politikalarla, iç ve dış dengeleri iyi tahlil ederek etkili bir yönetim modeli sergilemesi neticesinde hilafete aşama aşama güç katmış, Şiîliğin filizlenip yeşerdiği bir dönemde Sünnîliğin yükselişe geçerek yeniden hâkimiyet kazanmasına imkan sağlamıştır. Kâdir-Billâh, halifeliğinin ilk on yılında Bahâüddevle ile olan akrabalık ilişkisinin etkisi ve birbirlerine karşı sadakatli ilişkiler kuracağı hususundaki ahitleşmeleri nedeniyle gerçek emellerini açık etmemiş, sert bir yaklaşım içerisinde olmamıştır. Sünnîliğin aksiyoner grubu Hanbelîlerin Şiî politikalarına muhalif tavırları, Sünnî inancına koşulsuz bağlı olan dönemin güçlü devletlerinden Gaznelilerin ve Karahanlıların artan desteği, zamanla Kâdir-Billâh'ın da açıktan tavır alabilmesine, Sünnî akidenin amentüsü olarak nitelendirilebilen ve kendi adı ile anılan İtikâdü'l-Kâdirî (Kâdirî Akidesi) adlı bir bildiri yayınlayarak Sünnî siyasetin gereklerini, kararlılığını ve hedeflerini ortaya koyabilmesine imkan sağlamıştır. Çalışmamızı beş bölümde değerlendirdik. Birinci bölümde; Kâdir-Billâh öncesi Abbâsîlerin siyasi tarihine yer vererek hangi koşullarda hilafeti devraldığını ortaya koymaya çalıştık. İkinci bölümde; hilafet öncesi hayatı hakkında bilgiler verdik. Üçüncü bölümde iç siyaset başlığı altında; Kâdir-Billâh'ın Büveyhî emirlerinden Bahâüddevle, Sultânüddevle, Müşerrifüddevle ve Celâlüddevle ile olan siyasi ilişkilerini inceledik. Dış siyaset başlığı altında ise; hilafeti döneminde veya hemen öncesinde bölgede siyasi varlıklarını sürdüren devlet ve emirliklerin durumunu, varsa birbirleri ile ilişkilerini ortaya koymaya çalıştık. Fâtımîler, Gazneliler ve Karahanlılarla daha yoğun ilişkiler içerisinde bulunulmasından dolayı bunları ayrı başlık altında değerlendirdik. Dördüncü bölümde; idari, askeri, adli ve mali teşkilat hakkında bilgiler vererek bayındırlık başlığı altında saraylar, hastaneler konusunu incelemeye çalıştık. Çalışmamızın ana eksenini oluşturan beşinci bölümde ise; Abbâsî siyasi tarihine damga vuran ve önemli değişimlere neden olan Şiî Büveyhîlerin mezhepsel algıları ve Kâdir-Billâh'ın yeniden Sünnîliği hâkim kılmak için ortaya koyduğu strateji ve politikaları değerlendirmeye çalıştık. Yine bu bölümde sosyal yapı başlığı altında dönemin sosyal hayatına değindikten sonra şehir ve köy olgusu, köle ve cariyeler ile gayrimüslim teba hakkında bilgiler verdik. Eğitim-öğretim başlığı altında ise; eğitimin tarihsel gelişimine değindikten sonra dönemin eğitim kurumlarını tanıtmaya çalıştık.