Sosyal medya uygulamalarında dijital mahremiyet farkındalığının ölçülmesi
Özet
İnternetin ve sosyal medya platformlarının hayatımıza girmesiyle her yaştan bireyin özel alanı olan mahremiyet kavramı yeni bir anlam daha kazanmaktadır. Sürekli gelişen, kendini yenileyen ve verilerle beslenen bir dünyada büyük verinin çılgın boyutlara ulaştığını söylemek mümkündür. Bu verilerin toplanması ve işlenmesi kişilerin mahremiyetlerini tehdit etmektedir. Bu durumun kişilerin mahremiyet algılarını değiştirerek "dijital mahremiyet" kavramını da literatürlerine eklediği görülmektedir. Bu değişim ve gelişim sosyal medya uygulamalarının kullanımıyla bireylerin dijital mahremiyet farkındalıkları ölçülmeye çalışılarak değişimin boyutları ortaya konulmaktadır. Araştırma bulgularına göre yapılan anket çalışmasıyla ve literatür taramasında incelenen çalışmalarla görülmektedir ki bireylerin yıllar içindeki dijital mahremiyet farkındalıkları gelişme göstermiştir. Bireyler her ne kadar dijital mahremiyetlerinin bilincinde hareket etmeye çalışsalar da yapılan paylaşımlar ve yıllar içinde oluşturdukları sanal kimlikleriyle her zaman tehdit altında kalabilirler. Çünkü internet üzerinde paylaşılan depolanan hiçbir veri kaybolmaz ve silinemez. Elde edilen verilerde dikkat çeken diğer bir nokta bekar, eğitim derecesi yüksek ve 18-25 yaş arası grupların dijital mahremiyetlerine diğer gruplardan daha fazla önem verdikleri görülmektedir. Sosyal medya üzerinden iletişime geçtikleri kişi sayılarını ve niteliğini daha sınırlı tuttukları ve gizlilik/güvenlik ayarlarına önem verdikleri görülmektedir. Sonuç olarak yüz yüze ilişkilerin günümüzde yerini sosyal medya ilişkilerine bıraktığı bu dönemde bireylerin "karşı taraf/kişi ben ve hayatımdaki kişilerle ilgili ne kadar bilgiyi bilirse rahatsızlık duymam?" sorusunu kendilerine sorup verdikleri cevaba göre profillerini ve paylaşım türlerini gözden geçirmeleri yerinde olacaktır. İnternet ve sosyal medya üzerinden gelen tanınmayan ve güven duyulmayan kişileri arkadaş listelerinde tutmamak, yabancılardan gelen linklere tıklamamak ve üçüncü şahıslarla ilgili paylaşımlar yapmamak, konum servislerini etkin durumda tutmamak ne kadar zor olsa da bireylerin dijital mahremiyetlerini korumalarına katkı sağlayacaktır.