Hint düşüncesi ve Hint düşüncesinin J. Krishnamurti'ye etkisi
Özet
Hindistan, MÖ 4000'li yıllara dayanan tarihiyle bilinen en eski medeniyetlerden biridir. Bu medeniyet üzerinde bulunduğu coğrafya itibariyle birçok medeniyetle etkileşim halinde olmuştur. Bundan dolayı günümüze kadar gelen pek çok felsefe ve kültüre kaynaklık etmiştir. Bu coğrafya üzerinde göç faaliyeti içerisinde olan toplulukların Hint kültüründen ve düşüncesinden etkilendiğini söylemek gerekmektedir. Ayrıca Hint düşüncesi ve inanış biçimleri günümüzde halen etkisini devam ettirmektedir. Özellikle Batılı bilim insanları bu konular üzerine yoğunlaşmış, Hint düşüncesini sistemli bir şekilde araştırma konusu haline getirmişlerdir. Bu çalışma, konusu itibariyle Hint felsefesinin araştırılmasını ve ana temalarının ortaya konulmasını amaçlamıştır. İlk olarak Hint felsefe tarihinin araştırılması yapılmış, Vedalar Dönemi'nden başlayarak kurulan felsefe okullarına kadar incelenmiştir. Daha sonrasında Hint felsefesinin temellerini oluşturan konular üzerine bilgiler verilmiştir. Ayrıca Hint kültürü içerisinde yetişmiş olan konuşmacı, yazar ve filozof Jiddu Krishnamurti'nin yaşamı ve felsefi öğretileri üzerinde durulmuştur. J. Krishnamurti'nin eserlerinde önemli görülen bazı kavramların incelemesi yapılmıştır. Bu kavramlar; bilgi, zihin, tanrı, sevgi ve zamandır. Theosophical Society tarafından "dünya öğretmeni" seçilen düşünürün, Hint felsefesinin bazı alanlarından etkilendiği bazı alanlarda ise kendi görüşlerini ortaya koyduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Hint felsefesinin özellikleri verilerek bunlarla etkileşim içerisinde olup olmadığına bakılmıştır. J. Krishnamurti, yaşamını tamamen kendini anlama çabası üzerine kurmuş bir bilgedir. Hakikati "yolları olmayan bir ülke" olarak tanımlayan filozof, yaşamın dingin bir zihinle araştırılması gerektiğini ancak o şekilde bireyin gerçeği bulabileceğini söylemiştir.