Ekolojik muhafazârlığın imkân ve sınırlılıkları üzerine bir değerlendirme
Özet
Ekolojik muhafazakârlık; çevre sorunlarına alternatif çözüm niteliği taşıyan felsefi bir görüş olarak ortaya çıkmıştır. Modernizm ile birlikte insan ve doğa arasındaki etkileşim sonucu çevresel tahribatlar artış göstermiştir. Çevre sorunlarına kayıtsız kalamayan ideolojilerden bir tanesi de muhafazakârlık olmuştur. Moderniteyle birlikte gelen yeniliklere karşı eleştirel tutum, muhafazakârlık ve ekolojiyi aynı paydada birleştirmiştir. Çalışmada "Ekoloji" bilimi tanımlanacak; ekolojinin içerisinde barındırdığı değerler göz önünde bulundurularak farklı ekolojist yaklaşımlar; Derin Ekoloji, Sosyal Ekoloji, Maneviyatçı/Dinsel Ekoloji açıklanacak ve bu sebeple ekolojinin sadece doğa (fen) bilimleri kapsamında değerlendirilmeyip sosyal bilimlerin de bir parçası olduğu kanısına ulaşılacaktır. "Ekoloji" ile "Yeşil Düşünce" arasındaki düşünsel farklılıklar açıklanarak Siyaset Bilimi literatüründeki tarihsel süreç incelenecektir. Ekoloji biliminin, sosyal bilimler içerisinde yer almasıyla birlikte Siyaset Biliminin de araştırma konusu oluşturmuştur. Bu yeni ideolojik oluşum "Ekolojik Muhafazakârlık" olarak literatürde yerini almıştır. Modern dünyanın düşünsel eylemleri sonucunda ortaya çıkan çağdaş siyasal bir ideoloji olan muhafazakarlık; yeniliklere mesafeli bir duruş sergilemekte olup aynı zamanda değişen ve dönüşen değerlere karşı da tedbirli davranılmasına yönelik vurgu yapmaktadır. Ekoloji biliminde modernitenin getirmiş olduğu yeniliklere eleştirel yaklaşılması, muhafazakâr ideoloji ile ekoloji bilimini ortak paydada birleştirmiştir. Bu çalışmada; literatürde yeni bir ideolojik oluşum olan "Ekolojik Muhafazakârlık" konusu, imkân ve sınırlılıklarıyla birlikte açıklanacaktır. Ekolojik Muhafazakârlığın İmkân ve Sınırlılıkları adlı çalışmada tanımlayıcı ve açıklayıcı anlatım yöntemleri kullanılacaktır. Ekolojik Muhafazakârlık; ideoloji ve çevrenin birleşimiyle interdisipliner bir araştırma konusunu oluşturmaktadır. Ekolojik Muhafazakârlığı, çevre sorunlarına alternatif çözüm sunan yeni bir ideolojik oluşum olarak değerlendirmek mümkün olacaktır. Yönetimde Muhafazakâr ideolojinin etkili olduğu İngiltere ve Türkiye'de, çevre politikaları ve çevre çalışmalarında teori ve pratik arasında farklılıklar bulunmaktadır. Teori ve pratik arasındaki bu farklılıklar, yeni ideolojik oluşumun sınırlılıkları kapsamında değerlendirilecektir. Muhafazakâr politikada çevre çalışmaları, günümüz çevre sorunlarının ekolojik bir kriz haline dönüşmesi, ekolojik muhafazakârlığın teori ve pratik arasındaki farklılıktan kaynaklandığını sonucuna ulaşılması yanlış bir tutum olmayacaktır. "Ekolojik Muhafazakârlığın İmkân ve Sınırlılıkları Üzerine Bir Değerlendirme" adlı çalışma, bugünün ve gelecekte yaşanması kaçınılmaz olan çevre sorunlarına alternatif bir çözüm niteliği taşıyan yeni bir ideolojik oluşumun tohumlarından oluşmaktadır. Dün, bugün ve yarının en büyük sorunlarının başında yer alan çevre sorunlarına ideolojiler de kayıtsız kalamamıştır. Muhafazakârlık, modern bir ideoloji olması yönünden bugünün yönetim biçimlerinde de etkili olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Muhafazakâr politikanın hâkim olduğu ülkelerde yapılan çevre çalışmalarının yetersiz kalması, çalışmanın merkezini oluşturmaktadır. Teori ve pratik arasındaki çelişkilere çözüm arayışları; ekolojik muhafazakârlığın başarılı bir düşünsel eylem haline dönüşmesine katkı sağlayacaktır.