Yazar "Çetin, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Efficacy of striae gravidarum extension and localization on predicting intraperitoneal adhesion risk(Wiley, 2019) Kan, Özgür; Görkem, Ümit; Alkılıç, Ayşegül; Çetin, MustafaAim To evaluate the diagnostic value of striae gravidarum (SG) presence and localization in predicting the intraperitoneal adhesion (IPA) risk in pregnant women with a history of at least one previous cesarean delivery (CD). Methods A total of 100 pregnant women with repeated CD were included in this prospective observational study. Patients were divided into three groups according to severity of SG with Davey scoring system. Intraoperative adhesion severity and extension were evaluated by using Nair classification system. Moreover, operation duration and neonatal outcomes were analyzed. Results Demographic features were comparable between the groups. Adhesion scores were significantly higher in mild and severe SG groups (for mild SG: 1.93 +/- 0.99, for severe SG: 2.81 +/- 0.88 and for no SG: 1.4 +/- 0.57; P < 0.001). Analysis revealed a positive correlation between IPA and severity of SG (P < 0.001). There was a correlation between increased striae density and adhesion severity especially in the right and left upper quadrants of the abdomen (for right quadrant: r = 0.515, P < 0.001; for left quadrant: r = 0.359, P = 0.005). Conclusion Our results suggest that preoperative evaluation of SG severity and extend particularly in upper quadrants is a feasible option to predict IPA risk in patients with repeated CD.Öğe Posterior vajinal duvar prolapsusu olan olgularda protein gen ürünü 9.5 ( PGP 9.5 ) ve düz kas ?-aktinin ( sma ) kullanılarak vajen duvarının nöromusküler morfometrisinin değerlendirilmesi(Hitit Üniversitesi, 2020) Çetin, Mustafa; Arslan, EmineAmaç: Bu çalışmanın amacı posterior vajinal duvar prolapsusu olan kadınlarda vajen nöromüsküler yapısı ile prolapsusu olmayan kadınların vajen nöromüsküler yapısını karşılaştırmak ve aradaki farkı tespit etmektir. Prolapsusun fizyopatolojisinde nöromüsküler yapının rolünün gösterilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Prospektif olarak planlanan çalışmada yaşları 40-75 yıl arasında, her hangi bir vajinal ameliyat geçirmemiş, abdominal yolla her hangi bir prolapsus ameliyatı geçirmemiş olan kadınlar dâhil edildi. Muayenede rektosel tanısı konulan 31 kadın çalışma grubuna dâhil edildi. Anterior veya posterior duvar prolapsusu olmayan rektosel dışındaki nedenlerle (kolposkopi, konizasyon vs.) vajinal girişim ve histerektomi yapılan 31 hasta kontrol grubuna dâhil edildi. Her iki gruba da Aralık 2019 ile Haziran 2020 tarihleri arasında Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'ne başvuran ve gönüllü olur onam formu alınan hastalar dâhil edildi. Vajen arka duvar epitelinden Ap noktasına uyan fasyayı da kapsayacak şekilde biyopsi materyali alındı. Patoloji laboratuarında Protein Gen Ürünü 9.5 ve düz kas ?-aktinin ile immünohistokimyasal boyama yapıldı. Yapılan bu immünohistokimyasal boyamalar ile elde edilen epitelyum kalınlığı ölçümü, düz kas yoğunluğu parametreleri iki grup arasında karşılaştırıldı. Toplanan veriler SPSS 23 paket programı kullanılarak analiz edildi. P değeri 0,05 den küçük değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Kontrol grubunda, kas kalınlığı ve fasyada mm2 başına sinir sayısı çalışma grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksekti (P <0.05). Sonuç: Posterior vajinal duvar prolapsusunda düz kas dokusunun, fasyada mm2 başına sinir sayısının normal populasyona göre azaldığını tespit ettik. Korelasyon katsayılarına göre prolapsus derecesini en fazla etkileyen parametre yaş olup, bunu parite, yaşayan doğum sayısı ve vajinal doğum sayısı izlemekteydi.