Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Dibo, Mete" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Avrupa ülkeleri ve Türkiye uygulamaları kapsamında katılımcı bütçeleme yaklaşımı
    (Özel Akademi, 2017) Gergerlioğlu, Ufuk; Dibo, Mete
    Katılımcı demokrasi uygulamalarının, temsili demokrasi yaklaşımını sürekli olarak ileriye taşıdığı veya taşıyacağı bilinen bir gerçektir. Bu anlayışın bir ürünü olan katılımcı bütçeleme uygulaması da, hükümetler tarafından gerçekleştirilecek hizmet ve yatırımların önceden belirlenmesinden hayata geçirilmesine kadar vatandaşların ve diğer paydaşların görüşlerine başvurulmasını esas almaktadır. Bilhassa yerel düzeyde kendisine daha iyi uygulama alanı bulan katılımcı bütçeleme yaklaşımı, genel olarak Mahalle Komiteleri ve Kent Konseyleri gibi yapılanmalar vasıtasıyla fiiliyata geçirilmektedir. 1980'li yılların sonuna doğru ilk olarak Brezilya'da uygulanmaya başlanan bu yaklaşım zamanla gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin gündemlerine de girmeyi başarmıştır. Dünya ekonomisinde yaşanan daralmalar, ülkeleri kendi kaynaklarını kullanma konusunda daha dikkatli davranmaya yöneltmektedir. Bu durum, kaynakların daha verimli kullanılmasına önemli katkılar sağlayan katılımcı bütçeleme yaklaşımını daha popüler hale getirmektedir. Bu bilgiler ışığında çalışmada, son yıllarda katılımcı bütçeleme uygulamalarında yaşanan gelişmelerin, farklı Avrupa ülkeleri ve Türkiye bağlamında açıklanması amaçlanmaktadır. Ülke seçimleri yapılırken akademik açıdan ulaşılabilir kaynak ve verilerden hareket edilmiş ve mümkün olduğunca yakın tarih ülke uygulamalarına değinilmeye çalışılmıştır
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Çin’de büyüme ve kalkınma: binyıl kalkınma hedefleri kapsamında bir değerlendirme
    (Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017) Dibo, Mete; Aytaç, Deniz
    2000 yılında Birleşmiş Milletler 'in öncülüğünde 189 ülkenin katıldığı zirvede, aşırı yoksulluk ve açlığa son vermeyi amaçlayan Binyıl Bildirgesi'ne dayanan Binyıl Kalkınma Hedefleri(BKH) belirlenmiştir. Bu hedeflerin 1990-2015 yılları arasında gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Hedeflerin içerdiği temel konular ise yoksulluk ve açlığın giderilmesi, herkes için temel eğitimin temini, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadının sosyal ve ekonomik anlamda güçlendirilmesi, çocuk ölümlerinin azaltılması, anne sağlığının iyileştirilmesi, HIV/AIDS, sıtma ve diğer salgın hastalıklarla mücadele, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve kalkınma için küresel ortaklığın geliştirilmesidir. Bu çalışmanın amacı, 1970li yılların sonunda piyasa ekonomisine işlerlik kazandırmaya yönelik girişimlerde bulunan ve özellikle 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliğini tamamladıktan sonra dünya ticaretinde söz sahibi olmaya başlayan Çin Halk Cumhuriyeti'nin nasıl bir büyüme stratejisi izlediğinin ve BKH doğrultusunda nasıl bir gelişme sergilediğinin ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda öncelikle Çin'in tarihi süreç içerisindeki iktisadi yükselişine sebep olan faktörler literatür taraması kapsamında açıklanmaya çalışılmış ve daha sonra yoksulluk, eğitim, sağlık, çevre ve cinsiyet eşitliği konularında kaydedilen ilerlemeler Dünya Bankası verileri ışığında, Euro Bölgesi, OECD ve Dünya genelindeki durumla kıyaslamalı olarak ele alınmıştır. Yapılan karşılaştırmalar ışığında, BKH kapsamında belirlenen 8 hedef konusunda Çin'in oldukça başarılı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu başarıda piyasa ekonomisine geçiş sürecinde gerçekleştirilen düzenlemelerin, uluslararası kurumlar tarafından dayatılan standart düzenlemeler olmaması, bunun yerine hazırlanan kalkınma planları dahilinde ve ekonomisinin ihtiyaçları doğrultusunda bir değişime gidilmiş olmasının önemli yeri bulunmaktadır. Ayrıca ticaretle elde edilen gelirler yanında hane halkı ve firmaların tasarruf oranlarının yüksek olması ve milli gelirin yarısının tasarruf ediliyor olması, büyü- me ve kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi açısından önemli olan bir diğer faktör olmuştur.
  • [ X ]
    Öğe
    Deneysel İktisatta Ödül Mekanizmasının Rolü: Parasal Teşvik ve Ders Notu Karşılaştırması
    (2018) Dibo, Mete; Seçilmiş, İbrahim Erdem; Güran, Mehmet Cahit
    Ödül mekanizmasının türü, bir iktisadi deneyin geçerliliğini belirleyen kritik bir faktördür. Deneysel iktisat literatüründe en çok tercih edilen ödül mekanizmaları; para ve ders notudur. Bu çalışmanın amacı; para ve ders notu kullanımına ilişkin deneysel iktisat literatürünü incelemektir. Yapılan inceleme sonucunda; araştırmacılar tarafından parasal ödüllerin daha sık kullanılmasına rağmen ders notunun ya da paranın daha üstün bir araç olduğuna dair net bir sonuç elde edilememiştir. Ayrıca incelememiz sonunda her deneyi farklı amaç ve bağlamı olan ayrıksı bir araştırma tasarımı olarak analiz etmenin geçerlilik sınaması için daha uygun bir yol olduğu değerlendirilmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Emekli ve Çalışanların Prim ve Vergi Algısına İlişkin Yapısal Eşitlik Modeli: İstanbul Örneği
    (Sosyoekonomi Soc, 2020) Gergerlioğlu, Ufuk; Aytaç, Deniz; Dibo, Mete
    Vergi algısı, bireylerin vergiye yönelik tutumlarını ve vergi bilincini etkileyen bir kavram olarak nitelendirilmektedir. Bu kapsamda, maliye literatüründe birçok çalışmanın mevcut olduğu görülmektedir. Öte yandan, vergilerle benzerlik göstermesi nedeniyle prim algısının vergi algısı ile nasıl bir ilişki ortaya koyabileceğine yönelik çalışmalar az sayıdadır. Bilhassa bu algıların emekliler ve çalışanlar açısından nasıl sonuç ortaya koyabileceği önem arz etmektedir. Söz konusu önem, bu çalışma için motivasyon oluşturmuştur. Bu bilgiler ışığında araştırma, 18-35 yaş aralığındaki genç çalışanlar ile emeklilerin prim ve vergi algılarındaki farklılıkları ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu farklılık ortaya konulurken yapısal eşitlik modellemesi kapsamındaki test sonuçlarından yararlanılmıştır. Parametrik veya parametrik olmayan testlere göre daha güçlü sonuçlar ortaya koyan yapısal eşitlik modeline yönelik testlerin bu araştırma verileri için kullanılması, kamu maliyesi literatürüne katkı sağlar niteliktedir. Bu araştırmanın sonuçları, çalışanların prim algılarının vergi algılarını etkileme düzeyinin emeklilere oranla daha fazla olabileceğini göstermektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Gelir Vergisinde Basamak Çeşitliliği: Ülke Uygulamaları Kapsamında Bir Değerlendirme
    (2020) Dibo, Mete; Tosun, Cevat
    Vergi yükünün toplum kesimleri arasın-da adaletli dağılımını tesis etmenin önemli bir aracı artan oranlı vergilemedir. Vergi sistemini daha adil duruma getirmek ve kamu gelirlerini arttırabilmek üzere yönetimler gelir vergisi sis-temlerine yeni vergi basamakları (dilimleri) dâhil edebilmektedirler. Türkiye’de, 05.12.2019 kabul tarihli 7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Ka-rarnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Ka-nun ile gelir vergisi sistemine yeni bir basamak eklenmiştir. Söz konusu değişiklikle 500.000 TL ve üzerinde gelir elde edenler için %40 oranının uygulanmasına karar verilmiştir. Böylece da-ha önce dört dilimden oluşan tarife yapısı beşe çıkarılmıştır. İlgili kapsamda çalışmanın amacı tarife yapılarında benzer değişiklikler gerçek-leştiren ülkelerin gelir vergisi sistemlerinin araştırılması ve değerlendirilmesidir. Çalışmada beş ve daha fazla vergi dilimine sahip ülkeler ele alınmıştır. Araştırma sonucunda kimi ülkelerde en üst basamaktaki oranlara ek olarak ilk dili-me uygulanan vergi oranlarında da değişikliğe gidildiği tespit edilmiştir. Ayrıca bazı ülkelerdeki vergilendirme sisteminin kişisel özellikleri daha fazla dikkate alan bir yapıya sahip olduğu göz-lemlenmiştir. Türkiye özelinde ise ilk basamak-larda yer alan gelir dilimlerine nazaran yüksek vergi oranları uygulanan son iki basamaktaki gelir aralığının geniş tutulduğu bulgusuna ula-şılmıştır. Yeni bir vergi basamağının eklenmesi yoluyla gerçekleştirilen değişikliğin daha adil ve subjektif bir vergi sistemi oluşturma amacını içermediği ve vergi hasılatını artırmaya yönelik bir gayret olduğu anlaşılmaktadır.
  • [ X ]
    Öğe
    The impacts of income inequality on the gross domestic product under direct taxation: evidence from emerging market economies
    (Emerald Group Publishing Ltd, 2021) Yildirim, Ahmet Eren; Dibo, Mete
    Purpose This study analyzes the impacts of income inequality after direct taxation on the gross domestic product as a fiscal policy tool in the development process. Design/methodology/approach The model of the study is based on Munielo-Gallo and Roca-Sagales (2013), which examined the fiscal policy, income inequality and economic growth simultaneously. The study uses two models to analyze the relationship between income inequality and gross domestic production under direct taxation by employing autoregressive distributed lag (ARDL) model for selected emerging market economies. Finding Empirical results reveal a negative long-run relationship between variables in some countries in line with the literature, despite a positive relationship in others. Moreover, the results exhibit the negative impact of income inequality after direct taxation on the gross domestic product decreases. Originality/value Results of the study highlight the importance of direct taxation on income inequality concerning the reflects on economic growth. It suggests that when the income distribution is fairer, it may positively affect the gross domestic product. The study provides a new perspective to the related literature by investigating the role of income inequality under direct taxation for gross domestic product.
  • [ X ]
    Öğe
    Türkiye’de 1990 Sonrası Finansal Krizlerin Dış Borçlarla İlişkisinin Analizi
    (2018) Dibo, Mete; Ulusoy, Ahmet
    Çok sayıda gelişmekte olan ülkede ve Türkiye’de yaşanan finansal krizlerin en önemli nedenlerinden biri olarak aşırı boyutlara ulaşan dış borçlanma gösterilmektedir. Çünkü gelişmekte olan ülkelerde çok sık başvurulan bir finansman kaynağı olan dış borçlar, genellikle etkin-verimli kullanılmadığından, makroekonomik dengeleri olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle birçok ülkede dış borçlanma finansal krizlerin temel nedeni olarak gösterilmekte ve bilimsel çalışmalara konu edilmektedir. İlgili bağlamda Türkiye’de yaşanan krizlerde de dış borçlanmanın önemli etkisi olduğu düşünülmüş ve bu etkiyi test etmek üzere dış borçlanmaya ilişkin bazı temel değişkenler dikkate alınarak lojistik regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar, Dış Borç Stoku/GSYH oranı ve Merkez Bankası Rezervleri/Kısa Vadeli Dış Borçlar Oranı ile ülkemizde yaşanan krizler arasında anlamlı bir ilişkinin varlığını göstermiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Vergi Yükü, Gelir, Genç Bağımlılığı ve Tasarruflar: G-7 Ülkeleri Üzerine Bir Uygulama
    (2020) Dibo, Mete
    Büyüme ve kalkınma üzerinde yarattığı olumlu etkiler dikkate alındığında tasarruf hacminin hangi faktörler aracılığıyla değiştirilebileceğine yönelik tartışmalar güncelliğini her zaman korumaktadır. Kişi ve kurumların tasarruf ve harcamalarını belirleyen iki önemli faktörden birisi elde ettikleri gelir ve bir diğeri de katlandıkları vergi oranlarıdır. Yaşam döngüsü modeline göre genç ve emeklilerin tasarruf açığı söz konusudur. Dolayısıyla daha yüksek bağımlılık oranı tasarrufların daha düşük olmasına neden olmaktadır. Genç yaştaki nüfus bağımlılığının artması çalışan nüfusun tüketim harcamalarını arttırarak elde ettikleri gelirden daha azını tasarrufa ayırmalarına neden olabilmektedir. Diğer taraftan vergi yükünün artması harcanabilir gelir üzerinde yarattığı negatif etki dolayısıyla tasarruf oranlarının azalmasına yol açabilmektedir. İlgili kapsamda genç nüfusun bağımlılık oranı, kişi başına gelir artışı ve vergi yükünün toplam tasarruflar üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. İlgili amaç kapsamında G-7’ye dâhil olan ülkelerin 1979-2017 dönemine ait verileri kullanılarak ARDL (Autoregressive Distributed Lag Models) sınır testi gerçekleştirilmiştir. Ulaşılan sonuçlara göre vergi yükünün artması ulusal tasarrufları negatif etkilerken kişi başına gelirdeki artış ise tasarrufları pozitif yönde etkilemektedir. Genç bağımlılık oranı göstergesine ilişkin katsayı negatif olmasına karşın olasılık değerleri anlamlı görünmemektedir.

| Hitit Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Çorum, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim