Yazar "Duman, Fatih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ali Şeriatı’nın siyasal teorisi üzerine eleştirel bir değerlendirme(Kadim Yayın Grubu, 2016) Duman, FatihAli Şeriati, modern dönem devrimci İslâm düşüncesinin önemli düşünürlerinden birisidir. Eserleri sadece İran'da değil tüm İslâm dünyasında ciddi etki yaratmıştır. Bu makale spesifik olarak Ali Şeriati'nin siyasal teorisine odaklanmıştır. Bu çerçevede dinsel/siyasal kavramlara getirdiği devrimci tanımlar, İmamet ve Hilafet'in yeniden yorumlanmasına dayanan iki aşamalı siyasal modeli incelenmiştir. Çalışmanın temel odak noktası Ali Şeriati'nin nasıl bir siyasal sisteme çağrıda bulunduğunun ya da düşüncelerinin/argümanlarının sonucu olan muhtemel siyasal çıktıların neler olduğunun tartışılmasıdır. Özcesi Şeriati'nin siyasal düşünceye/sisteme ilişkin argümanlarının teorik düzeyde eleştirel bir çözümlemesi yapılmaya çalışılmıştırÖğe ‘Durumsal muhafazakârlık’ anlayışı üzerine teorik & eleştirel bir değerlendirme(Hitit Üniversitesi, 2017) Duman, FatihBu çalışma ‘muhafazakârlık’ üzerine bir tartışmaya odaklanmıştır. Muhafazakârlığın kavram olarak ne anlama geldiği ve nasıl tanımlanması gerektiği çerçevesinde ciddi kuramsal tartışmalar yapılmaktadır. Kavram farklı perspektiflerden hareketle yeniden inşa edilmekte ve farklı kuramsal bakış açılarına dayanan değişik bağlamlarda anlamlandırılmakta ve işlevsellik kazanmaktadır. Kavramı farklı temellerde anlamlandıran bu bakış açıları doğal olarak toplumsal ve siyasal düzeyde de birbirinden oldukça ayrışan sonuçlar doğurabilmektedir. Bu noktada muhafazakârlığı tanımlamada kullanılan değişik kavramlar karşımıza çıkmaktadır: Darwinci/Evrimci muhafazakârlık, metafizik muhafazakârlık, tarihsel/özgücü muhafazakârlık, gelenek(çilik) öğretisi/doktrini olarak muhafazakârlık, evrenselci muhafazakârlık, durumsal muhafazakârlık vb. Bu çalışmada zikrettiğimiz farklı muhafazakârlık kavramsallaştırmaları eleştirel bir perspektifle incelenecek ve özellikle ‘durumsal muhafazakârlık’ olarak adlandırılan anlayışın analizi/eleştirisi yapılacaktır. Çalışmadaki temel argümanımıza göre, muhafazakârlığı liberalizm ve sosyalizmden ayrı müstakil bir siyasal ideoloji olarak kabul edebilmemiz için, durumsal muhafazakârlık anlayışını aşan bir perspektife ihtiyacımız vardır. Durumsal anlayışın sınırları içinde kaldığımız takdirde, muhafazakârlık, özü/muhtevası ya da sabit ilkeleri olmayan pragmatik bir anlayış olacak ve her tür ideolojik pozisyona eklemlenebilir hâle gelecektirÖğe Muhafazakâr Düşüncede ‘Otorite’ Anlayışı(2017) Duman, FatihBu çalışma, Batı toplumsal/siyasal düşünce tarihinin en önemli geleneklerinden birisini teşkil eden muhafazakârlık bağlamında ‘otorite’ anlayışının nasıl şekillendiğine odaklanmaktadır. Meşru iktidar/güç olarak tanımlanan ‘otorite’ kavramı, teorik ve pratik düzeyde toplumsal ve siyasal olanın kesişim noktasında yer almaktadır. Bir diğer deyişle, muhafazakârlık otorite konusunu siyasal alanın sınırlarını aşan bir çerçevede, bireylere uymaları gereken ahlâki kodları temin eden dini veya dini olmayan bir buyurma gücüne referansla ele almaktadır. Muhafazakâr düşüncede otoritenin bu geniş anlamı felsefi/teolojik, toplumsal ve siyasal düzeylerin aynı anda ve karşılıklı ilişkileri bağlamında incelenmesini gerektiren bir kavramsal çerçeveye göndermede bulunmaktadır. Bu nedenle çalışmada öncelikle muhafazakâr düşüncedeki otorite anlayışının temelinde yatan felsefi/teolojik argümanlar ele alınacaktır. İkinci kısımda, bu argümanlarla bağlantılı olarak şekillenen başta birey-toplum ilişkisi ve ‘toplumsal organik bütünlük’ anlayışı olmak üzere muhafazakâr toplumsal kuram ve geniş anlamda ‘otorite’ konusu incelenecektir. Son kısımda ise spesifik olarak politik otorite ve meşruiyet konusuna odaklanılacaktır.Öğe Muhafazakâr ideolojide farklı düşünce gelenekleri bağlamında ‘muhafazakârlığın doğası’(Hitit Üniversitesi, 2017) Duman, FatihMuhafazakârlık Batı tarihinin ürünü olan çatışmaların içinde ortaya çıkmış ve bu tarihsellik içinde şekillenmiş modern bir siyasal ideolojidir. Bu çalışma, muhafazakârlık üzerine yapılan metodolojik tartışmaları paranteze alarak, muhafazakârlığı felsefi, toplumsal ve siyasal düzeyde belirli yargılara, inançlara ya da temel argümanlara bağlılık anlamında müstakil bir siyasal ideoloji olarak ele almaktadır. Çalışmada öncelikle muhafazakârlığın ‘insan’, ‘toplum’ ve ‘devlete/siyasete’ ilişkin temel felsefi kabulleri ve bunlardan hareketle savunulan ve uygulamaya konulan toplumsal/politik argümanları kısaca ele alınacaktır. Çalışmanın asli bölümünde ise, muhafazakârlık içerisinde tarihsel süreçte karşımıza çıkan farklı düşünce geleneklerine odaklanılacaktır. Bu bağlamda otoriter Kıta Avrupası muhafazakârlığı, liberal Anglo-Amerikan muhafazakârlığı, paternalist muhafazakârlık ve neo-muhafazakârlık üzerinde durulacaktır. Bu farklı düşünce gelenekleri ve eklemlenmeler, tek bir muhafazakârlığın mevcut olmadığını ve muhafazakârlığın değişken doğasını ortaya koymaktadır. Çalışmanın temel odak noktası, bu farklı düşünce geleneklerinden hareketle muhafazakârlığın doğasına dair eleştirel bir değerlendirme/analiz yapmaktır. Bu değerlendirmeler, kavramın güncelliği ve önemi dikkate alındığında, benzer şekilde Türkiye’deki tartışmalar için de önemli implikasyonlara sahiptir.Öğe Political and Economic Implications of Hayekian Criticism of 'Regulation'(2017) Duman, Fatih; Seyrek, İsmailF. A. Hayek'in kurucu rasyonalizm/akılcılık eleştirisine dayanan temel felsefi argümanları, çağdaş politika ve iktisat problemlerine ilişkin tartışmalarda hâlâ güncelliğini koruyan bir çerçeve oluşturmaktadır. Hayek'in bu felsefi temellere dayanan geniş anlamda 'düzenleme' eleştirisi, insan doğası ve epistemoloji bağlamındaki argümanlarının doğrudan bir sonucudur. Liberal dünya görüşü için büyük önem taşıyan Hayekçi 'düzenleme' eleştirisi, günümüzdeki temel tartışma alanlarında sıklıkla kullanılmaktadır. Bu çalışma devlet, piyasa, sivil toplum, insan hakları, hukuk devleti, özgürlükler vb. gibi kavramlar çerçevesinde açığa çıkan günümüzdeki politik ve iktisadi tartışmaların, Hayekçi 'düzenleme' eleştirisiyle bağlantılarına odaklanmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın birinci kısmı, Hayek'in kurucu rasyonalizm eleştirisine dayanan temel felsefi argümanlarını ele alacaktır. İkinci bölüm ise devlet/hükümet ve rekabetçi piyasa düzeni arasındaki ilişki çerçevesinde 'kendiliğinden doğan düzen' kavramını inceleyecektir. Son bölüm ise Hayekçi argümanlar bağlamında düzenleme eleştirisini ele alacaktır