Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kaplan, Ahmet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Mu'tezile ve eş'arîler arasındaki nedensellik tartışmaları
    (Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018) Kaplan, Ahmet; Evkuran, Mehmet
    Tabiatı gözlemleyen insan, ondaki oluş ve bozuluşu anlamlandırmaya çalışmıştır. Bu değişimin sebepleri üzerinde düşünürken bu sebeplerin belirli sonuçları tekrar tekrar doğurduğunu fark etmiştir. Kendisini tabiat karşısında konumlandıran insan, ondaki bu sebepleri dikkate alarak hayat mücadelesini sürdürmüştür. Hayatını sürdürebilmesi için tabiattaki düzeni, sebep-sonuç ilişkisini dikkate almak insan için kaçınılmaz bir durumdur. İnsanın fıtratından gelen ve ilk çağlardan beri gün yüzüne çıkan ulu bir varlığa inanma ihtiyacı insanı tabiat ve Tanrı arasında bir ilişki kurmaya itmiştir. Tanrı ile âlem arasında nedensel bir ilişki kuran insan aynı zamanda kendi fiillerini de Tanrı ile ilişkilendirerek tabiattan farklı bir nedensellik alanını gün yüzüne çıkarmıştır. İnsan, Tanrı karşısında kendi iradesini kimi zaman yok sayarken kimi zaman da bunu dengelemiş, bazen de kendi fiillerinden Tanrıyı tümüyle ayrı tutmuştur. İslam düşünce tarihinde de etkili olan nedensellik anlayışı köklerini eski Yunan ve eski Hint medeniyetlerine kadar uzatmış bir olgudur. Allah-âlem ilişkisini cevheraraz nazariyesine dayandıran Müslüman düşünürler, Allah'a âlemde varlık alanı açarken, insanı da bu bağlamda konumlandırma gayretine düşmüşlerdir. Cebriyye'nin cebr anlayışı ile insan iradesini Allah karşısında sıfırladığı bir dönemde Mu'tezile "tevlid" görüşünü savunarak insana geniş bir manevra alanı açmıştır. Onun fiillerinin yaratıcısı olduğunu kabul ederek Allah karşısında sorumlu olmasını mantıksal bir zemine oturtmuştur. Bu iki uç arasında orta bir yol tutan Eş'arî, "kesb" anlayışını benimseyerek insana Allah'ın mutlak kudreti yanında sorumlu tutulacağı bir teori oluşturmuştur. Ancak incelendiğinde bunun özgürlükten kaynaklanan gerçek bir sorumluluk olmadığı sadece bir zorlama olduğu anlaşılmaktadır. Eş'arî sonrası kelamcılar insanı cebr altında tutan bu 'kesb' anlayışının çıkmazlarını fark ederek insana irade ve kudret alanı açmaya çalışmıştır.

| Hitit Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Çorum, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim