Yazar "Kiraz, Sami" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Analysis of changing security strategies of states in the context of balancing policy(Peter Lang AG, 2019) Kiraz, Sami[No abstract available]Öğe Birdış Politika Analiziyaklaşımı Olarakneoklasik Realizmin İncelenmesi(2020) Kiraz, SamiBu çalışmada, uluslararası ilişkiler disiplininde Soğuk Savaş sonrası dönemde yaşanan kuramsal çeşitlenme neticesinde realist gelenek içerisinde başlayan eleştiri ve sorgulamalara bağlı olarak ortaya çıkan neoklasik realizmin temel argümanları, amaçları ve kullanılma alanları sorgulanmıştır. Disiplinin en baskın kuramı olan yapısal (neo) realizmin özünde bir uluslararası politika kuramı olması ve temel belirleyiciliği uluslararası sistemin yapısına vermesi, devletlerin münferit dış politikalarının yarattığı etkilerin incelenmesinde eksikliklere neden olmuştur. Esasen bir dış politika analizi yaklaşımı olan neoklasik realizm de bu eksikliğin giderilmesi amacıyla uluslararası sistemin baskısı ile yerel dinamiklerin belirleyiciliğini birleştirerek dış politika davranışlarının anlaşılması için kuramsal bir çerçeve sunmaktadır. Makalede, neoklasik realizmin diğer realist kuramlardan nasıl ayrıldığı, kurguladığı dış politika analizi modelinin bileşenleri olan bağımsız, bağımlı ve ara değişkenler üzerinden incelenmiş ve nihayetinde neoklasik realizme yönelik eleştiriler yeni çalışmalar üzerinden tartışılmıştır. Sonuç olarak da özellikle değişen uluslararası politika koşullarının çözümlenmesi noktasında realist bakış açısından devletlerin dış politikalarının analiz edilmesinin alana sağladığı katkı açıklanmaya çalışılmıştÖğe Menderes Dönemi Türk Dış Politikasının NATO Üyeliği ve Bağdat Paktı’nın Kurulması Örnekleri Üzerinden Analizi(2020) Kiraz, SamiTürkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan itibaren dış politikasında Batı ittifakı ve Batılı devletlerle yakın ilişkiler kurmayı büyük ölçüde temel eğilim olarak belirlemiştir. Bu yaklaşımın temelinde ise Türkiye’nin bu stratejiyle birlikte gelişmiş devletler arasında yer alabileceği ve tehditleri bertaraf edebileceği inancı yatmıştır. Söz konusu stratejinin uygulanmasının zirve noktası da Menderes dönemi olmuştur. Tek parti iktidarı sonrasında yönetimi devralan Menderes ve Demokrat Parti, dış politikasında ABD ile birlikte hareket etmeyi hayati önemde görmüş ve uygulamalarını bu bağlamda şekillendirmiştir. Bir taraftan iç siyasetteki etkisini arttırmaya çalışan Menderes, diğer taraftan da hem kendi hem de ülkenin siyasi bekası adına dış politikasını yürütmüştür. Kendisinden sonraki dönemin dış politika koşullarının oluşmasında da önemli bir etki sahibi olan Menderes, amacına ısrarlı yöntemler kullanmak suretiyle ulaşabilmiş ve Türkiye’yi Batı bloğunun bir parçası haline getirebilmiştir. Bu çalışmada, Türk dış politikasının en bariz hareket mantığı olan Batı ittifakı içerisinde yer almanın başlangıç noktasını oluşturan Menderes döneminin dış politika analizi yapılacaktır. Bunun için öncelikle dönemin uluslararası politika koşulları ele alınacak ve daha sonra Menderes’in dış politika yaklaşımı incelenecektir. Daha sonra, Menderes’in dış politikasının somut göstergeleri olarak kabul edilebilecek olan NATO üyeliği ve Bağdat Paktı’nın kurulması süreçlerindeki dış politika uygulamaları değerlendirilecektir. Nihayetinde, Türkiye’nin Batı temelli dış politikasına yönelik tartışmaların, döneme dair çalışmaları temel alarak yürütülmesine yönelik çıkarımda bulunarak çalışma tamamlanacaktır.Öğe Türk Dış Politikasının Bir Süreklilik Unsuru Olarak Barış Operasyonlarının İncelenmesi(2020) Kiraz, SamiÇok uluslu barış operasyonları, uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması hususunda modern uluslararası sistemin izin verdiği ve en yaygın biçimde kullanılan araçların başında gelmektedir. 70 yılı aşkın süredir düzenlenmeye devam eden barış operasyonlarına yönelik, süreç içerisinde çatışmaların niteliğinde yaşanan dönüşümlere ve “barış” düşüncesinin geçirdiği evrime bağlı olarak bir dizi reform yapılmış ve bu operasyonlar, günümüzdeki çok amaçlı ve çok yöntemli haline gelmiştir. Operasyonlara BM ve diğer uluslararası ve bölgesel örgütler ile çok sayıda devlet katılım göstermiştir. Katılımcı ülkelerden bir tanesi olarak Türkiye de barış operasyonlarına önemli destek sağlamıştır. Bu çalışmada, Türkiye’nin barış operasyonlarına katılımı; tarihsel ve nedensel bağlamlarda analiz edilmektedir. Türkiye’nin, güvenlik stratejilerinde yaşanan değişimlere bağlı olarak, barış operasyonlarına katılımının hem içerik hem de yoğunluk bakımından farklılık gösterdiği çalışmanın temel iddiasıdır. Bu bağlamda, Türk dış politikasında bir süreklilik unsuru olarak görülen barış operasyonlarına katılımın realist bir bakış açısıyla açıklanabileceği ve Türkiye’nin çıkar odaklı bir anlayış benimsediği çalışmanın başlıca sonucudur.Öğe Türkiye’nin Doğrudan Müdahale Öncesi Dönemde Suriye İç Savaşı’na Yönelik Dış Politikasının Analizi(2020) Kiraz, Sami2011 yılında sınırlı bir halk hareketi şeklinde başlayan Suriye İç Savaşı, kısa sürede bölgesel ve küresel çapta ağır sonuçlar doğuran ve çok sayıda aktörü içine çeken bir gelişme olmuştur. Bu süreçte, özellikle bölge devletleri iç savaşın etkisinden kaçınamamış ve meseleye dahil olmak durumunda kalmıştır. Bu bağlamda Suriye İç Savaşı, Türkiye için de süreçte en temel dış politika konusu haline gelmiştir. Bu çalışmada, Türkiye’nin iç savaşa yönelik doğrudan müdahale öncesi dönemde izlediği dış politikasının analizi yapılacaktır. Bu analiz, güncel Türk dış politikasının değerlendirmesinin ancak doğrudan müdahale öncesi dönemde yaşanan dönüşümlerin doğru anlaşılmasıyla mümkün olabileceği ön kabulüyle yapılmaktadır. Bu nedenle, analizin kapsamlı ve bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması için kuramsal çerçeve olarak neoklasik realizm belirlenmiştir. Bağımsız değişken olarak kabul edilen sistemik sinyallerin, yerel faktörlerin yani ara değişkenlerin vasıtasıyla dış politikaya dönüştürüldüğü önermesiyle neoklasik realizm, Türkiye’nin dış politikasındaki dönüşümleri açıklamak adına kullanılmıştır. 2015 yılına kadar “Esadsız bir Suriye” stratejisi yürüten Türkiye, dışsal ve içsel gelişmeler uyarınca bu yaklaşımını yumuşatmış ve doğrudan müdahaleye evrilecek yeni stratejisini uygulamaya geçirmiştir. Çalışmada, bu dönüşümün altyapısını oluşturan bağımsız ve ara değişkenler ile başta milli güvenliğe tehdit oluştuğu algısıyla izlenen dış politika olmak üzere Türk dış politikasının sürekliliklerinin bu süreçteki etki ve belirleyicilikleri tartışılmıştır.Öğe Uluslararası Arabuluculuğa Dair Değişen Yaklaşımlar ve Türkiye’nin Arabuluculuğun Dönüşümündeki Rolünün İncelenmesi(2020) Kiraz, SamiBir çatışma yönetimi formu olarak uluslararası arabuluculuk, eski çağlardan bu yana yaygın biçimde kullanılan bir üçüncü taraf müdahalesidir. 21. yüzyılla birlikte, çatışmaların değişen nitelikleri, aktörlerin çeşitlenmesi ve artan uluslararası bilinç gibi nedenlerle uluslararası arabuluculuğa dair geleneksel yöntemler etkinliğini kaybetmeye başlamıştır. Bu süreçte, uluslararası arabuluculuk kuramsal ve kurumsal bazda yeniden ele alınmış ve başta çok aktörlü arabuluculuk olmak üzere, yeni yaklaşımlar, uluslararası arabuluculuğa dahil edilmiştir. Bu çalışmada, değişen arabuluculuk anlayışı incelenmekte ve bu süreçte Türkiye’nin yeni yaklaşımların kurumsal düzenlemelere dahil edilmesindeki rolü analiz edilmektedir. Çalışma, Türkiye’nin bölgesel ve küresel çapta etkin arabuluculuğun kurumsallaşması hususunda önemli bir etkiye sahip olduğunu ileri sürmektedir.