Yazar "Kuyma, Erol" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Eski Anadolu Türkçesi Kur'an Tercümelerinde Esmâ-i Hüsnâ'yı karşılayan söz varlığı(Hitit Üniversitesi, 2019) Kuyma, ErolEski Anadolu Türkçesi döneminde yazılmış satır altı Kur’an tercümeleri, Türkçenin söz varlığı açısından zengin veri kaynaklarıdır. Temel amacı, Arapça bilmeyen halkın kendi dilinde Kur’an’ı okuyup anlamasını sağlamak olan bu çevirilerde, mütercimler hem konunun hassasiyeti gereği hem de halkın kullandığı dili temsilen titiz davranmışlardır. Satır altlarında “bire bir kelime çevirisi” şeklinde oluşturulan bu tercümeler, yazıldıkları dönemin dil özelliklerini ortaya koyma bakımından önemli eserlerdir. Tercümeler, Arapça karşısında Türkçenin ifade gücünü göstermesi açısından da ayrı bir öneme sahiptirler. Bu konuda daha önce yapılan benzer çalışmalara ek olarak Kur’an’da Esmâ-Hüsna’nın (Allah’ın en güzel isimleri) geçtiği yerler incelenip aynı Esmâ’nın Türkçedeki farklı karşılıkları da tespit edilmeye çalışılmıştır. Esmâ-i Hüsnâ’ya karşılık gelen ifadeler yapı bakımından sınıflandırılmıştır. Sınıflandırma sonucunda sıfat-fiilllerin ve sıfat-fiil gruplarının Esmâ’ların Türkçe ifadesinde yoğun bir şekilde tercih edildiği görülmüştür. Bir Türkçeleştirme yöntemi olarak karşımıza çıkan bu kullanımlar anlam boyutu ile ayrı bir öneme sahip olan Allah’ın isimlerinin dönem Türkçesine özgü karşılıklarıdır. Kur’an’ın Türkçe çevirilerinde, dilde var olan kelime ihtiyacına Türkçe kelimelerle bu dönemde ne şekilde cevap verildiği ve Türk dilinin kelime türetmede ve söz diziminde nasıl hareket ettiği açıkça görülebilmektedir. Yapılan bu tarz çalışmaların günümüz Türkçesi söz varlığına ve sözlük çalışmalarına katkı sağlayacağı umulmaktadır.Öğe Eski Anadolu Türkçesi Kur’an Tercümelerinde Esmâ-i Hüsnâ’yı Karşılayan Söz Varlığı(2019) Kuyma, ErolEski Anadolu Türkçesi döneminde yazılmış satır altı Kur’an tercümeleri, Türkçenin söz varlığı açısından zengin veri kaynaklarıdır. Temel amacı, Arapça bilmeyen halkın kendi dilinde Kur’an’ı okuyup anlamasını sağlamak olan bu çevirilerde, mütercimler hem konunun hassasiyeti gereği hem de halkın kullandığı dili temsilen titiz davranmışlardır. Satır altlarında “bire bir kelime çevirisi” şeklinde oluşturulan bu tercümeler, yazıldıkları dönemin dil özelliklerini ortaya koyma bakımından önemli eserlerdir. Tercümeler, Arapça karşısında Türkçenin ifade gücünü göstermesi açısından da ayrı bir öneme sahiptirler. Bu konuda daha önce yapılan benzer çalışmalara ek olarak Kur’an’da Esmâ-i Hüsna’nın (Allah’ın en güzel isimleri) geçtiği yerler incelenip aynı Esmâ’nın Türkçedeki farklı karşılıkları da tespit edilmeye çalışılmıştır. Esmâ-i Hüsnâ’ya karşılık gelen ifadeler yapı bakımından sınıflandırılmıştır. Sınıflandırma sonucunda sıfat-fiillerin ve sıfat-fiil gruplarının Esmâ’ların Türkçe ifadesinde yoğun bir şekilde tercih edildiği görülmüştür. Bir Türkçeleştirme yöntemi olarak karşımıza çıkan bu kullanımlar anlam boyutu ile ayrı bir öneme sahip olan Allah’ın isimlerinin dönem Türkçesine özgü karşılıklarıdır. Kur’an’ın Türkçe çevirilerinde, dilde var olan kelime ihtiyacına Türkçe kelimelerle bu dönemde ne şekilde cevap verildiği ve Türk dilinin kelime türetmede ve söz diziminde nasıl hareket ettiği açıkça görülebilmektedir. Yapılan bu tarz çalışmaların günümüz Türkçesi söz varlığına ve sözlük çalışmalarına katkı sağlayacağı umulmaktadır.Öğe Senglâh’ta Renk Adları İle Kullanılan Hayvan Adları(2018) Kuyma, ErolÇağatayca-Farsça bir sözlük olan Senglâh söz varlığı bakımından zengin bir eserdir. Mirza Muhammed Mehdi Han tarafından yazılan eser, başta Ali Şir Nevaî olmak üzere Lütfî, Hüseyin Baykara gibi büyük şairlerin eserleri taranarak hazırlanmıştır. Mehdi Han ayrıca eseri hazırlarken Çağatayca yazılmış bir Kelile ve Dimne’yi Babür Divanı’nı ve Babürnâme’yi de taramıştır. Kelime anlamı “taşlık” olan “Senglâh” 1758- 1760 yılları arasında yazılmıştır. Bu çalışmada Senglâh’ın zengin dil malzemesi içerisinden “renk adları ile kurulu hayvan adları” ele alınmıştır. Hayvan adları, sözlüklerin söz varlığı içerisinde önemli bir orana sahiptir. Türk diline ait sözlüklerde geçen hayvan adları Türk dilinin söz varlığının zenginliği açısından ayrı bir önem taşır. Aynı zamanda Türk sosyal hayatı hakkında geçmişten geleceğe uzanan bilgiler ihtiva eder. Renklerin sosyal yaşamda karşıladıkları anlamlar diğer söz varlıkları ile bir araya geldiklerinde dilin ifade gücüne yeni bir boyut kazandırmaktadırlar. Türk kültüründe, hayvan adları da bazen renklerin dili ile ifade edilmiştir. Bu adlar bazen de bir renge ait anlama ikinci anlam daha kazandırabilmektedir. Eserde tespit edilen renk adlarıyla kurulu hayvan adları şu başlıklarda ele alınmıştır: a? baba, a? bu?a, ala böke, ala to?an, alca serçe, ala ?arga, ?ara tal, ?ara ?uş, ?ara kula?, kara bata?, ?ara baş, ?ara bo?az, ?ara tavu?, ba?rı ?ara, ?ızıl ala, ?ızıl aya?, ?ızıl tüglü, sarıça, sarı? kuş, yaşıl baş, gög ?arga, ça?ır ?anat.