Yazar "Teke, Fatih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Mâtürîdî ve radikal selefi yorumlar bağlamında şirk kavramı(Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Teke, Fatih; Kanter Akbaş, Özdenİslâmiyet'ten önce Arap Yarımadasında en yaygın inanç sisteminin çok tanrıcılık olduğu ifade edilmektedir. Araplar, her ne kadar, tanrılar arasında en üstün varlığın Allah olduğunu söyleseler de, bu durum Onları şirke bulaşmaktan uzak tutamamıştır. Allah ile birlikte ubûdiyyette başka ilahların varlığını kabul etmek, Cahiliye Arapları için sıradan bir eylem olsa da, Allah tarafından en büyük şirk unsuru olarak görülmüştür. İnsanlar, düşünme kapasitesi, akletme yetisi, sosyo-psiko durumu sebebiyle bir olayı yorumlama konusunda birbirinden farklılık arz etmektedir. Bu durumlardan bir tanesi de, şirk kabul edilip edilmeme açısından küçük ve büyük günah kavramıdır. Radikal Selefi denilen kimi âlimler, işlenen günahları ameli eylem kapsamında değerlendirip şirk ve küfür kabul etmişlerdir. Mâtürîdî, şirki ameli görenlerin bu düşünce biçimine karşı çıkarak, farklı bir yorumla şirk kavramına açıklık getirmektedir. Mâtürîdî, öncelikle eylemlerimizi, itikâdî ve ameli olmak üzere ikiye ayırmakta ve şirkin ameli değil itikâdî bir eylem olduğunu ifade etmektedir. Bu sebeple küçük veya büyük günahların itikâdî değil, ameli olduğunu söylemektedir. Dolayısıyla birçok konuda olduğu gibi, günah kavramı çerçevesinde ele aldığı şirk unsurunu da aklî ve naklî deliller eşliğinde çözüme kavuşturmaya çalışmıştır. Şirk anlayışının itikâdî anlamdan sıyrılarak, zamanla ameli fiilleri de içene alacak şekilde genişletildiği görülmektedir. Bu, İslâmi düşüncenin teşekkülünden çok sonraları ortaya çıkan bir yanlışlıktır. Şirk tanımının ameli eylemleri kapsayacak şekilde genişletilmesinde İbn Teymiyye'nin önemli bir rolü olduğu ifade edilmektedir. O'nun döneminde kabir ziyaretleri, Peygamberlerden şefaat dilemek gibi fiiller şirk kabul edilirken, günümüzde bunlara ilaveten sakalı şerif ziyareti, çaput bağlamak, mum yakmak, nazar boncuğu takmak gibi fiiller ile şirkin kapsamı daha da genişletilmiştir. Mâtürîdî, iman-amel kavramı ekseninde şirkin inanç problemi olduğunu delilleriyle ispat etmeye çalışmış ve yapmış olduğu yorumlarla da şirkin kapsamını daraltmaya çalışmıştır.