Yazar "Yayman, Berk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Mesnevi'de ibadetler ve tasavvufi ahlak(Hitit Üniversitesi, 2017) Yayman, Berk; Haksever, Ahmet CahidBu tez çalışmasında Mesnevîdeki ibâdetler, inanç esasları, tasavvufî makamlar ve hâlleri, Hz. Mevlânâ'nın dilinden nakledilmeye çalışılacaktır. Günümüzde Hz. Mevlânâ'nın ifadelerinin farklı nakledilmesi, İslâm'dan uzak ya da ılımlı İslâm çatısı altında gösterilmesi bizi böyle bir çalışmaya yönlendirmiştir. Ilımlı İslâm çerçevesinde "Ne olursan ol gel" hiçbir şey yapma anlayışı ile doldurulan bu yaklaşımın Hz. Mevlânâ'nın İslâm anlayışı ile örtüşmediği tezimizde savunulmaktadır. Mesnevî'yi okurken Hz. Mevlânâ'nın kendine özgü bir üslubu ve dilinin ağır olduğu görülmektedir. Böylece Mesnevî'deki kavramların yorumlanması kişiden kişiye farklılaşabilmektedir. Hz. Mevlânâ'nın Mesnevî'de "Ney"'in feryadından bahsederken: "Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı." ifadeleri aslında Hz. Mevlânâ'da kendi devrinde bile anlaşılmadığı sonucuna götürmektedir. Çünkü Hz. Mevlânâ'nın Mesnevî'yi bir eğitim metodu olarak yazdığını düşünmekteyiz. Bu durum tezin önemini daha da arttırmaktadır. Bu çalışma birçok tasavvufî kavramın yanı sıra Hz. Mevlânâ'nın ısrarla üstünde durduğu hususlar: "Namaz nasıl kılınır?", "Orucu ne bozar?" gibi ilmihâl anlatımları değil, daha çok mânâ yönüdür. Böylece bu çalışma Mesnevî'ye aşina olmayanların Mesnevî ruhunu anlamasına da katkı sağlayacaktır. Hz. Mevlânâ beyitler arasında birden fazla örneklendirme yaparken tekrar konunun özüne dönmektedir. Bu da Mesnevî'nin sohbet edasında birbiri ardını tamamladığını söyleyebiliriz. Tezimizde Mesnevî'nin altı cildinden günümüzde sıkça sorgulanan konular üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çerçevede kaza ve kader, îmân, tevhid, rızık, tevbe, şükür, ihlâs ve samimiyet, takva ve teslimiyet, ibâdetler, akıl, kalp aşk ve muhabbet konuları ele alınmıştır. Veled İzbudak'ın çevirisi üzerinden yaptığımız bu çalışmamızda Mesnevî içinde geçen Türkçe "Tanrı" kelimesine dokunulmamış ancak bizim yazdığımız metinler üzerinde lafzatullah kastedildiğinde cins isim yerine "Allah" lafzı tercih edilmiştir.Öğe Mesnevi’ de ibadetler ve tasavvufi ahlak(Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017) Yayman, Berk; Haksever, Ahmet CahidBu tez çalışmasında Mesnevîdeki ibâdetler, inanç esasları, tasavvufî makamlar ve hâlleri, Hz. Mevlânâ?nın dilinden nakledilmeye çalışılacaktır. Günümüzde Hz. Mevlânâ?nın ifadelerinin farklı nakledilmesi, İslâm?dan uzak ya da ılımlı İslâm çatısı altında gösterilmesi bizi böyle bir çalışmaya yönlendirmiştir. Ilımlı İslâm çerçevesinde “Ne olursan ol gel” hiçbir şey yapma anlayışı ile doldurulan bu yaklaşımın Hz. Mevlânâ?nın İslâm anlayışı ile örtüşmediği tezimizde savunulmaktadır. Mesnevî?yi okurken Hz. Mevlânâ?nın kendine özgü bir üslubu ve dilinin ağır olduğu görülmektedir. Böylece Mesnevî?deki kavramların yorumlanması kişiden kişiye farklılaşabilmektedir. Hz. Mevlânâ?nın Mesnevî?de “Ney”?in feryadından bahsederken: “Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı.” ifadeleri aslında Hz. Mevlânâ?da kendi devrinde bile anlaşılmadığı sonucuna götürmektedir. 1 Çünkü Hz. Mevlânâ?nın Mesnevî?yi bir eğitim metodu olarak yazdığını düşünmekteyiz. Bu durum tezin önemini daha da arttırmaktadır. Bu çalışma birçok tasavvufî kavramın yanı sıra Hz. Mevlânâ?nın ısrarla üstünde durduğu hususlar: “Namaz nasıl kılınır?”, “Orucu ne bozar?” gibi ilmihâl anlatımları değil, daha çok mânâ yönüdür. Böylece bu çalışma Mesnevî?ye aşina olmayanların Mesnevî ruhunu anlamasına da katkı sağlayacaktır. Hz. Mevlânâ beyitler arasında birden fazla örneklendirme yaparken tekrar konunun özüne dönmektedir. Bu da Mesnevî?nin sohbet edasında birbiri ardını tamamladığını söyleyebiliriz. Tezimizde Mesnevî?nin altı cildinden günümüzde sıkça sorgulanan konular üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çerçevede kaza ve kader, îmân, tevhid, rızık, tevbe, şükür, ihlâs ve samimiyet, takva ve teslimiyet, ibâdetler, akıl, kalp aşk ve muhabbet konuları ele alınmıştır. Veled İzbudak?ın çevirisi üzerinden yaptığımız bu çalışmamızda Mesnevî içinde geçen Türkçe “Tanrı” kelimesine dokunulmamış ancak bizim yazdığımız metinler üzerinde lafzatullah kastedildiğinde cins isim yerine “Allah” lafzı tercih edilmiştir