Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Geriden Kestirme Noktasında Ölçülen 100g’dan Büyük Açıların Collins Yönteminde İncelenmesi(2021) İnce, Hüseyin; Erdem, Nuri; Türen, Yener; Tombuş, Fazlı Engin; Ozulu, İbrahim MuratGünümüzde konum belirlemede geriden kestirme yöntemi, uydu teknolojisinin gelişmesiyle pek kullanılmasa da, uyduların sinyallerinin alınamadığı yerlerde, klasik geriden kestirme yöntemini kullanmak gerekebilir. Ölçme bilgisi literatüründe geriden kestirme noktasının koordinatının hesaplanmasıyla ilgili Collins, Kaestner ve Cassini yöntemlerinde, kestirme noktasında ölçülen açıların 100g’dan küçük durumları dikkate alınmıştır. Kestirme noktasında ölçülen açılar 100g’dan büyük olduğunda geriden kestirmede hesap yöntemlerinden Collins yöntemiyle kestirme noktasının koordinat hesabında, güçlükler ortaya çıkmaktadır. Yani kestirme noktasında, bakılan nirengi noktaları arsında ölçülen açılar 100g’dan büyük olduğunda, problemin Collins yönteminin klasik haliyle çözülemeyeceği anlaşılmıştır. Problemin çözümü için literatürde bir kaynakta bu konuya yer verildiği, ancak çözümün önereceğimiz yöntemden farklı olduğu görülmüştür. Bu çalışmada, literatürdeki kaynakta belirtilen çözüm yöntemi ile tarafımızca önerilen yöntem açıklanacaktır. Çalışmada, konuyla ilgili uygulamalar yapılmış ve elde edilen bulgular ve kanaatler belirtilmiştir.Öğe Accuracy Comparison Of Online GNSS PPP Analyzing Web Positioning Services' Performance in Marine Environment(Compass Publications, Inc, 2016) Alkan, Reha Metin; Ozulu, İbrahim Murat; İlçi, Veli[Abstract Not Available]Öğe Accuracy comparison of post-processed PPP and real-time absolute positioning techniques(Taylor and Francis Ltd., 2020) Alkan, Reha Metin; Erol, Serdar; Ozulu, İbrahim Murat; İlci, VeliThe main motivation of this study is to assess the accuracy performance of the real-time global GNSS PPP positioning service, i.e. Trimble CenterPoint RTX, and online PPP post-processing service, i.e. CSRS-PPP, in Çorum Province of Turkey. Within this scope, a geodetic point was established and GNSS data were logged in static mode at a measurement interval of 1?Hz. At the same time, the real-time coordinates of each measurement epoch were determined with the Trimble CenterPoint RTX positioning service using L-band geostationary satellite delivery. The collected GNSS data were also sent to the CSRS-PPP service and the coordinates of each measurement epoch were calculated. According to comparison of the coordinates obtained from CenterPoint RTX to the known coordinates, it was concluded that the 3D real-time positioning achieved at centimeter-level of accuracy within convergence time of a few minutes. On the other hand, CSRS-PPP also provided centimeter-level accurate positioning with post-processing mode. The overall results show that, the attainable accuracy with both approaches provided the requirements of the many scientific and practical surveying applications.Öğe PPP Yönteminde GPS ve GLONASS Uydularının Kullanımının Nokta Konum Doğruluğuna Etkisinin Araştırılması(2014) Alkan, Reha Metin; İlçi, Veli; Ozulu, İbrahim MuratRusya Federasyonu tarafından geliştirilmiş bir küresel uydu konum belirleme sistemi olan GLONASS'ın (GLObalnaya NAvigatsionnaya Sputnikovaya Sistema veya GLObal NAvigation Satellite System) tamamlanması ve GPS'den sonra ikinci çalışır halde ve tüm dünyayı kapsayacak şekilde hizmet vermesi ile uydu tabanlı jeodezik çalışmalar, GPS ve GLONASS sistemlerinin birlikte kullanılmasına yönelmiştir. Özellikle uydu sayısının yeterli olmadığı veya sinyal kalitesinin zayıf olduğu ormanlık alanlar, yüksek katlı binaların bulunduğu bölgeler, açık maden işletmeleri, vadi vb. ortamlarda daha fazla uydudan veri alınması sayesinde yüksek doğruluk ve güvenirlikle konum belirlemek mümkün olabilmektedir. Günümüzde uydu teknolojisindeki gelişmeler ile, veri işleme ve analizindeki baş döndürücü ilerlemeler sonucunda tek bir alıcı ile cm-dm arasında değişen doğruluklarla konum belirlemek artık mümkün hale gelmiştir. Hassas Nokta Konumlama (Precise Point Positioning - PPP) yöntemi adı verilen ve her geçen gün yoğun bir kullanım alanı bulan yöntem ile başta hassas yörünge ürünleri kullanılarak ve diğer bazı düzeltmeler yapılarak, tek bir GNSS alıcısı ile toplanan veriden başka hiçbir veriye gereksinim duymaksızın statik veya kinematik olarak yüksek doğrulukta konum belirlenebilmektedir. Yakın bir zamana kadar sadece bilimsel GNSS değerlendirme yazılımları ile PPP koordinatları elde edilebilirken, günümüzde üniversite veya enstitülerin kodladıkları programlarla veya ticari GNSS değerlendirme yazılımları ile de sonuç almak mümkün hale gelmiştir. Ancak tüm bu programlar belirli bir düzeyde GNSS bilgisi gerektirmekte olup, çoğunlukla da lisanslama ücreti gerektirmektedir. Son zamanlarda bu dezavantajları ortadan kaldıran ve oldukça pratik kullanıma sahip olan pek çok on-line PPP değerlendirme servisleri hizmete girmiştir. Bu servislerden biri olan CSRS-PPP (Canadian Spatial Reference System-Precise Point Positioning) servisi sağladığı doğruluk ve kolay kullanımı ile dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, Çorum ilinde olabildiğince şehir merkezinde, yoğun yerleşimin olduğu bölgelerde seçilmiş jeodezik noktalarda GPS ve GLONASS uydu sistemlerinden veri toplayabilen alıcılarla statik ölçmeler yapılmış ve toplanan veriler Kanada tarafından işletilen CSRS-PPP servisiyle yalnızca GPS ve GPS+GLONASS verileri kullanılarak ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Elde edilen koordinatlar noktaların statik ölçmelerle toplanan verilerin diferansiyel yöntemle elde edilen ve doğru olarak kabul edilen koordinatlarıyla karşılaştırılmıştır. Farklı sürelerde elde edilen Hızlı (Rapid) ve Nihai (Final) hassas yörünge ve saat bilgilerinin sonuca etkisini incelemek için de veriler, ölçmeler bittikten hemen sonra ve final yörünge bilgisinin elde edildiği birkaç hafta sonrasında tekrar sisteme yüklenmiş ve elde edilen sonuçlar ayrı ayrı karşılaştırılmıştır. Yayında, bu kapsamda yapılan çalışmalar verilmiş, elde edilen sonuçlar yorumlanmıştır.Öğe Hassas kıble tayini(İbrahim Erol, 2016) Alkan, Reha Metin; İlçi, Veli; Ozulu, İbrahim Murat; Tombuş, Fazlı Engin; Şahin, Murat; Arslan, ErsoyDünya üzerinde yer alan özellikle ibadethane gibi dini yapıların belirli bir yöne doğru yönlendirilmeleri gerekmektedir. Müslümanların başta namaz kılarken olmak üzere, diğer bazı ibadet ve işlerinde yöneldikleri bu doğrultuya kıble adı verilmekte olup, kişisel olarak yapılan ibadetlerde kişilerin bu yöne yönelmeleri gerektiği gibi, cami ve mescitlerin de yine bu yönü gösterecek şekilde inşa edilmeleri gerekmektedir. Bu konu, yapılan ibadetin geçerliği açısından son derece önemlidir. Bu çalışmada kıble belirleme yöntemlerine genel bir bakış yapıldıktan sonra özellikle trigonometrik formüller ve kıble saati yöntemi ile kıble doğrultusunun nasıl belirleneceğine ilişkin teorik bilgiler verilmiştir. Bu yöntemlerle kıble belirlenirken yanlışlık yapılmaması için dikkat edilmesi gereken hususlar ve uygulanması aşaması için yararlı olacağı düşünülen pratik bazı bilgiler de paylaşılmıştır.Öğe Klasik GNSS veri değerlendirme yazılımlarına alternatif olarak web- tabanlı online değerlendirme servisleri(Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2017) Alkan, Reha Metin; Ozulu, İbrahim Murat; İlçi, VeliBu çalışmada web-tabanlı online değerlendirme servislerinin ölçme uygulamalarında kullanılabilirlikleri ve doğruluk performansları analiz edilmiştir. Çalışmada 2 farklı yaklaşımla değerlendirme yapan servislerele alınmıştır. Bunlardan birinci gruptakiler, CSRS-PPP, APPS, GAPS ve magicGNSS, PPP tekniği ile noktaların mutlak anlamda konumlarını belirlemekte iken; ikinci gruptakiler, OPUS ve AUSPOS, ölçme yapılan noktanın etrafındaki International GNSS Service (IGS), CORS (Continuously Operating Reference Station) vb. ağlara ait noktaları sabit (referans) istasyon olarak alıp, rölatif yöntemle konum belirlemektedir. Bu amaçla TUSAGA-Aktif ağına ait 146 noktadan biri olan CORU noktasında statik olarak toplanan 24 saatlik veri seti, bu web-tabanlı online GNSS veri değerlendirme servislerine gönderilmiş ve değerlendirilmiştir. Ek olarak doğruluğun ölçme süresi ile ilişkisini de belirlemek için, 24 saatlik veri seti, 1, 2, 4, 6 ve 12'şer saatlik alt gruplara ayrılmış ve bunların her biri anılan bu servislerle değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlar PPP tekniği ile özellikle uzun ölçme sürelerine sahip veri setleri (2 saat ve daha fazla) kullanılarak cm-dm mertebesindeki doğruluklarla konum belirlenebileceğini göstermiştir. Rölatif yöntem kullanarak çözüm yapan web-tabanlı online servislerle ise klasik jeodezik yaklaşımlarla, daha güvenilir ve yüksek doğruluklarla nokta konumları belirlenmiştir. Sonuçlar, cm'ler mertebesinde yatay konum, dm ve altı mertebesinde yükseklik doğruluğuna 2 saatlik ölçme süresinin yeterli olduğunu göstermiştir. Genel olarak söylenecek olursa, çalışmadan elde edilen sonuçlar onlineGNSS değerlendirme servisleri ile ekonomik ve kolay bir şekilde, pek çok ölçme uygulamasına yeterli olacak doğruluklarla konum belirlemenin mümkün olduğunu göstermiştir.Öğe Kuzey Anadolu fayı Bolu-Çorum segmenti boyunca yer kabuğu hareketlerinin GNSS yöntemiyle izlenmesi(Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2017) Aladoğan, Kayhan; Tiryakioğlu, İbrahim; Yavaşoğlu, Hasan Hakan; Alkan, Reha Metin; Alkan, Mehmet Nurullah; Köse, Zafer; İlçi, Veli; Ozulu, İbrahim Murat; Tombuş, Fazlı Engin; Şahin, MuratDünyada deprem oluşturan pek çok aktif fay bulunmaktadır. Bu faylardan birisi olan Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) son yüzyılda yıkıcı depremler oluşturmuş, meydana gelen bu depremler ise büyük can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Gerçekleşen bu depremler ile kırılmayan fayın oluşturabileceği depremin konumunu, büyüklüğünü ve zamanını tespit edebilmek için farklı yöntemler kullanılarak çalışmalar yapılmaktadır. Bu yöntemlerden birisi de GNSS gözlemleri sonucu hız alanı oluşturmaktır. Yapılan çalışmalar sonucunda Avrasya Plakası sabit alınması ile Anadolu Levhasının KAFZ boyunca, saatin dönme hareketinin tersine olan hızı tespit edilmiştir. Elde edilen GNSS sonuçları ile KAFZ'ın orta kısmının sıkışmalı bir yapıya sahip olduğu anlaşılmaktadır. Faya paralel hareketin miktarı bölgede küçük bir jeodezik ağa ait noktalardan tespit edilirken, faya dik yönde sıkışma bileşeninin miktarı hakkında detaylı bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmada KAFZ üzerinde Bolu-Çorum segmentinde, toplam 22 nokta üzerinde 5 profil oluşturacak şekilde geniş bir GNSS ağı kurularak kayma oranının belirlenmesi amaçlanmıştır. Jeodezik ağ üzerinde 2014, 2015 ve 2016 yılları 3 kampanya GNSS ölçüsü yapılmış ve güncel hız alanı hesaplanmıştırÖğe Deniz uygulamalarında hassas nokta konumlama tekniğinin (PPP) kullanılabilirliği üzerine bir araştırma(Harita Genel Müdürlüğü, 2015) Alkan, Reha Metin; Ozulu, İbrahim Murat; İlçi, VeliBu çalışmada, tek bir GNSS alıcısı ile toplanan veriden başka bir veriye ihtiyaç duymadan konum belirlemeyi mümkün kılan Hassas Nokta Konumlama (Precise Point Positioning-PPP) tekniğinin deniz uygulamalarında (dinamik ortamlarda) kullanılabilirliği ve doğruluk performansı araştırılmıştır. Bunun için Çorum ilinde sulama ve elektrik üretimi amacıyla inşa edilmiş olan Obruk Baraj gölünde tekne ile iki ayrı kinematik uygulama yapılmıştır. Kinematik ölçmelerdeki her bir ölçme epokunun bilinen koordinatlarını belirleyebilmek için kıyıda tesis edilen ve koordinatı bilinen bir noktaya da bir başka jeodezik GNSS alıcısı kurulmuş ve statik modda veri toplanmıştır. Kıyıdaki sabit noktadaki ve teknedeki GNSS alıcıları ile toplanan verilerden yararlanarak gezici antenin konumu, her bir ölçme epoku için –rölatif yöntemle- cm doğrulukla belirlenmiştir. Teknede yapılan ölçmelerde toplanan GNSS verileri, dünyada çok yaygın olarak kullanılan iki web-tabanlı GNSS değerlendirme servisi olan CSRS-PPP ve magisGNSS’e gönderilerek, her bir ölçme epokunun PPP yöntemi ile koordinatı hesaplanmış ve rölatif yöntemden elde edilen ve doğru olarak kabul edilen koordinatlarla karşılaştırılmıştır. Yapılan çalışmadan elde edilen 1-2 dm’lik doğruluk değeri, yöntemin birçok hidrografik ölçme uygulaması başta olmak üzere, deniz haritacılığı, navigasyon, okyanus bilimi, kıyı kaynak yönetimi ve kıyı haritalarının hazırlanması gibi uygulamalarda kullanılabileceğini göstermiştir.Öğe Dış ortam kablosuz networklerde uygun sinyal dağılımının görünürlük analizi yöntemiyle belirlenmesi(Sakarya Üniversitesi, 2017) Coşar, Mustafa; Tombuş, Fazlı Engin; Ozulu, İbrahim Murat; İlçi, VeliÜniversite yerleşkelerinde kablosuz ağlar son yıllarda büyük önem kazanmıştır. Bu ağların üniversite yerleşkeleri gibi büyük bölgelerde planlanması, tasarlanması ve kurulması sırasında birçok problemle karşı karşıya kalınmaktadır. Bu problemlerden bazıları, yerleşkelerin fiziki özellikleri, uygun cihaz konfigürasyonu ve gerekli olan cihazların adedinin belirlenmesidir. Özel firmalar proje için kendi yöntemleri ile marka, model, maliyet ve adet belirlemektedirler. Ancak çıkan sonuç her zaman kurum açısından pekte uygun olmamaktadır. Bu nedenle yerleşkelere uygun sinyal dağılımına sahip planlama ve tasarımın yapılabilmesi birçok sorunu çözmekle birlikte kullanımı ve memnuniyeti artırıcı etkiye sahip olacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada, Hitit Üniversitesi Kuzey Yerleşkesinde kurulu olan bir adet dış ortam erişim noktasından (Access Point-AP) elde edilen sinyal dağılımına göre coğrafi bilgi sistemleri görünürlük analizi yardımıyla tüm alan için kestirim yapılarak uygun sinyal dağılımı belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonunda 56 hektarlık bir bölgeye toplam 9 adet dış ortam AP ile uygun sinyal dağılımı elde edilmiştir.Öğe Examining the stream threshold approaches used in hydrologic analysis(MDPI, 2018) Ozulu, İbrahim Murat; Gökgöz, TürkayThe stream threshold is a user-defined and important parameter that directly affects the drainage network and basin boundaries that would be obtained as a result of hydrological analysis. There have been several approaches developed for the stream threshold. According to the approaches treated in this study, the stream threshold is determined based on (1) the flow accumulation statistics: (a) 1% of the maximum flow accumulation value and (b) the mean flow accumulation value; (2) the flow accumulation values at the cells including the beginning points of the line features representing the existing streams; and (3) the adjacency and direction relationships between the cells including the beginning points of the lines in the drainage network to be derived. In this paper, a new approach as an integrant of the last approach was introduced (not only the adjacency and direction relationships between the cells including the beginning points, but also the adjacency and direction relationships amongst all of the cells, as well as including the lines considered). An experiment was conducted in accordance with the purpose of comparing and evaluating these approaches. According to the experimental results, it was found that the last two approaches differed from the first three approaches in terms of providing clues to the user regarding the quality and the quantity of the drainage network to be derived. © 2018 by the authors.Öğe A model suggestion for the determination of the traffic accident hotspots on the Turkish highway road network: a pilot study(Universidade Federal do Parana, 2015) Erdoğan, Saffet; İlçi, Veli; Soysal, Ömer, M.; Korkmaz, AyşegülTraffic accidents are very serious problems for human life and the environment. In road safety, it is crucial to identify the high risk locations to apply proper counter measures. This paper aims at introducing outcomes of a pilot project whose main goal is to develop a GIS based crash analysis system integrated with the quantitative methods for identification of high risk locations on road networks in Turkey. In this concept, traditional hotspot detection methods used in Turkey(crash frequency, rate, and severity) are compared with the spatial statistical methods including Moran?s I, GetisOrd G and planar and network kernel density estimation in terms of their sensitivity to spatial characteristics of crash clusters. Many countries use traditional hotspot detection approaches such as crash frequency, crash rate, and crash severity as well as Turkey. In this project, we aimed at obtaining a model including different hotspot identification methods for the safety program of Turkey. In order to obtain the model, many hotspot detection methods will be used and compare stage by stage. In the first stage, the seven methods mentioned above are used and examined. Although some of these methods are compared in couple, there is no study using all these methods together extensively in the literature. Methods validated with a different spatial vantage points. Repetitiveness of hotspots in a seven years period are used to compare the methods. Meanwhile advantages and disadvantages of the methods according to location of hotspots are examined additionally. Results show that using planar KDE with Gi in the junction locations and using planar KDE with Moran?s I in the straight road locations could improve the model while determining hotspots. © 2015 Universidade Federal do Parana. All rights reserved.Öğe Kinematic precise point positioning using GPS and GLONASS measurements in marine environments(Elsevier B.V., 2017) Alkan, Reha Metin; Saka, Mehmet Halis; Ozulu, İbrahim Murat; İlçi, VeliThe Precise Point Positioning (PPP) technique has received increased attention in recent years. When employing PPP, users need only a single GNSS receiver data to obtain a cm to dm accuracy level on a global datum, both in static and kinematic modes. This technique has become more popular due to its easy use, simple field operations, no base station(s) requirement, and provides cost effective high accuracy positioning. In satellite-based positioning, the accuracy and reliability of the positioning results are strongly dependent on the number and geometry of visible satellites, and quality of the observations. This issue is more important when the measurements are conducted in environments where satellite signals are blocked or degraded in some places like narrow channels, ravines, congested harbors, coastal areas with intense urbanization, inland waterways, in waters having severe terrain obstructions or surrounded by high mountains. To overcome this limitation, a combination of GPS and GLONASS measurements are proposed, especially to achieve more reliable and accurate solutions by increasing the number of visible satellites. The additional satellite system's observations like GLONASS, are expected to enhance the positioning accuracy and solution availability where especially not enough numbers of GPS satellites are visible. As of today, precise orbits and clock data are available not only for GPS but also for GLONASS. This provides an opportunity to apply the PPP technique to GPS and GLONASS observations. In this study, performance of the PPP method is assessed in a dynamic environment using GPS-only and GPS + GLONASS observations. Accordingly, a kinematic test is carried out at the Obruk Lake Dam in the Çorum province, of Turkey. The collected data is processed using a globally popular on-line processing service: the Canadian Spatial Reference System-Precise Point Positioning Service (CSRS-PPP) operated by the Geodetic Survey Division of Natural Resources Canada (NRCan). The results show that the combined GPS + GLONASS data produced almost the same level of accuracy with the GPS-only data if there is a sufficient number of GPS satellites with good geometry. In the extreme cases, such as the elevation of satellites above 40 degrees, the GPS cannot provide a solution. However, when data and both satellites systems are combined, it is then possible to provide the solution. The results also reveal that a dm-level of accuracy can be achieved with the PPP technique in a dynamic environment. This accuracy level largely meets the requirements of many marine applications, including precise hydrographic surveying, marine geodesy, navigation and oceanography. © 2017 Elsevier LtdÖğe A comparative study for accuracy assessment of PPP technique using GPS and GLONASS in urban areas(Elsevier B.V., 2015) Alkan, Reha Metin; İlçi, Veli; Ozulu, İbrahim Murat; Saka, Mehmet HalisIn recent years, the usage of the Precise Point Positioning (PPP) has increased due to its ease of use, providing high accuracy as well as reducing the field operational costs by using only a single GNSS receiver. Moreover, it does not require any additional reference station data or CORS-like network data. It is a positioning technique that has been extensively investigated and used in a variety of applications, mainly for conventional surveying applications and time-transfer, ionospheric and tropospheric characterization. In GNSS positioning, limited satellite visibility in obstructed areas and poor satellite geometry adversely affect the accuracy of results. With the revitalization of the GLONASS system reaching to full global coverage, PPP studies have focused on combined GPS and GLONASS solutions. The goal of this study is to investigate the usability of PPP technique in urban areas with GPS-only and GPS + GLONASS data by the use of online-PPP services for sub-decimeter surveying applications. For this purpose, test measurements were conducted in Çorum province of Turkey. Collected data were evaluated with two commonly used PPP services, namely CSRS-PPP operated by the Geodetic Survey Division of Natural Resources Canada (NRCan) and magicGNSS/PPP developed by Spanish GMV Aerospace and Defense Co. Results obtained from this study revealed that for some cases, the use of GLONASS with GPS raises the number of satellites used in the solution twice as much as compared to GPS-only. However, unless satellites geometry gets better, the use of GLONASS has no significant role in strengthening the accuracy of results. The results indicate that an increase in the number of satellites is vital especially in urban areas where minimum number of satellites for a solution may not be obtained. Also, it was observed that when the sufficient numbers of GPS satellites with good geometry are available combining GPS together with GLONASS may not bring any significant contribution to the solution. © 2015 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Analysis of RTK positioning methods comparative study of single-baseline and network RTK(Compass Publications Inc., 2018) Alkan, Reha Metin; Ozulu, İbrahim Murat; İlçi, Veli[No abstract available]Öğe An investigation of different Wi-Fi signal behaviours and their effects on indoor positioning accuracy(Taylor and Francis Ltd, 2018) İlçi, Veli; Gülal, Engin; Alkan, Reha MetinIn recent years, in addition to 2.4 GHz Wi-Fi signals, 5 GHz signals have been introduced making it possible to transmit data at both IEEE 802.11n and 802.11ac standards. Therefore, researchers have increasingly focused on developing indoor positioning applications based on Wi-Fi dual band. This study was conducted in two stages. In the first stage, we investigated the behaviours of 2.4 and 5 GHz Wi-Fi signals by collecting received signal strength (RSS) values from access points and determined the relationship between RSS and distance for each signal frequency using a curve fitting technique. Furthermore, we comparatively analysed signal fluctuations and their effects on positioning accuracy. In the second part of the study, we compared the positioning accuracy of four algorithms; namely, bilateration, trilateration, weighted iterative nonlinear least square and extended Kalman filter using 2.4 and 5 GHz Wi-Fi signals. The experimental results revealed that the 5 GHz signals were more stable and had better positioning accuracy than the 2.4 GHz signals. Concerning the positioning algorithms, bilateration had the best positioning accuracy at both frequencies.Öğe Investigation on the accuracy of existing Qibla directions of the mosques from different periods: a case study in Çorum city, Turkey(University of Osijek, 2018-12) İlçi, Veli; Ozulu, İbrahim Murat; Arslan, Ersoy; Alkan, Reha MetinThe main goal of this study is to introduce two different approaches (i.e. based on spherical trigonometric formula and using sun qibla time) that can be used to determine the qibla directions of the existing mosques were oriented with sufficient accuracy according to Islamic criteria. In order to do this, eight mosques which were constructed in different periods, 14th, 16th, 17th and 21st centuries in Çorum City, Turkey, were handled. The existing qibla directions of each mosque were calculated with spherical trigonometric formula and compared with the precisely calculated real qibla directions. The existing qibla directions of the same mosques were once more compared with the real qibla directions which were determined by using the qibla time calculated based on the location and the time of the measurement. The results show that the qibla directions of the recently built mosques were oriented to Kâ’ba with higher accuracy while the earlier with more deviations. However, the results show that all the deviations were at acceptable levels in terms of Islamic criteria.
