Cilt 6, Sayı 12, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • Öğe
    Zorunlu varlığın birliği
    (Hitit Üniversitesi, 2007) eş-Şehristânî, Muhammed Bin Abdülkerim; Akyol, Aygün; Özel, Aytekin
    “Zorunlu Varlık çokluk için söylenemez ve Zorunlu Varlığın türünün kendi özünden başka bir şeye ait olması mümkün değildir. Zira bizzat O’nun türünün varlığı, ya Kendi türünün özünü gerektirir ya da Kendi özünün dışındaki bir nedeni gerektirir. Şayet Kendi türünün özü O’nu gerektiriyorsa, bu durumda O’nun türünün varlığı sadece Kendisi’ne ait olur, şayet bir illetten dolayı oluyorsa, bu durumda O bir ma’luldür.
  • Öğe
    Endülüs’te dil ve Nahiv çalışmaları
    (Hitit Üniversitesi, 2007) Ergüven, Şahabettin
    Endülüs’te yapılan dil ve nahiv çalışmalarının tarihi seyrinin incelendiği bu makalede, ilim tahsili için doğuya seyahat eden Endülüslüler ile çeşitli nedenlerle Endülüs’e göç eden doğulu alimlerin dil ve nahiv ilimlerine yaptıkları katkılar incelenmektedir. Bu temel çerçevede, Endülüs nahvinin oluşum sürecinde Basra, Kûfe ve Bağdat dil ekollerinin oynadığı rol başta olmak üzere, bölgede şekillenen dil ve nahiv çalışmalarına zemin hazırlayan unsurlar, Endülüs nahiv ekolünün oluşum süreci, bu sürece katkı sağlayan meşhur dil ve nahiv alimleri, bu alimlerin vücuda getirdiği eserler ve bu eserlerin genel özellikleri gibi konular makalenin ana hatlarını oluşturacaktır
  • Öğe
    el-Hâdî ile’l-Hak ve Usûlü’d-Dîn adlı risalesi
    (Hitit Üniversitesi, 2007) Ümit, Mehmet
    el-Hâdî ile’l-Hak (298/910), Yemen’de Zeydî Devleti kuran şahıstır. Dolayısıyla Zeydî mezhebine ilişkin fikrî birikimini pratiğe aktarabilme imkanına sahip olduğundan eserleri Zeydîler açısından önemlidir. Diğer taraftan yazdığı eserlerdeki fikirler kendinden sonraki –ileriki tarihlerde bazı farklılaşmalar olsa da- Zeydîler tarafından büyük oranda benimsenmiştir. Bu makalemizde, el-Hâdî ile’lHak’ın Zeydî mezhep esaslarından bahsettiği Usûlü’d-Dîn adlı risalesi hakkında bilgi vermek istiyoruz. el-Hâdî’nin bu ve diğer eserlerinin, sonraki Zeydî düşüncenin şekillenmesinde önemli yeri vardır. el-Hâdî, bu risalesinde mezhep esaslarını tevhid, adl, el-va’d ve’l-vaîd, el-Emru bi’l-Ma’rûf ve’nNehyu ani’l-Münker ve imâmet şeklinde tasnif eder. Onun bu tasnifi, sonraki Zeydîler için belirleyici olmuştur. el-Hâdî ile’l-Hak burada verdiği mezhep esaslarını ele alış tarzı ve onları delillendirmelerinde dedesi el-Kâsım Ressî ve amcası Muhammed b. el-Kâsım’dan etkilenmiştir. Kendisinden sonraki Zeydîleri de etkilemiştir. El-Hâdî’nin bu eseri, Zeydî yazarlar arasında, amcası Muhammed b. el-Kâsım’ın el-Usûlü’s-semâniye’sinden sonra imâmet bahsinin usûlüddîn içine konulduğu ilk eserdir.
  • Öğe
    Kur’an’da geçen bazı yasakların [Haramlar] mahiyeti üzerine
    (Hitit Üniversitesi, 2007) Gezer, Süleyman
    Bu makale Kur’an’da geçen bazı yasakların mahiyeti hakkında bilgiler vermeyi amaçlamaktadır. Genel olarak bakıldığında Kur’an’da haram kılma yetkisi Allah’a aittir. Bu yetki başkalarıyla paylaşılmaz. Bundan dolayı kendilerine birtakım yasaklamalar koyan ve haddi aşan kimseler eleştirilmiştir. Muhatapların davranışlarından dolayı bazı nesneler ve gıdalar yasaklanmıştır. Bu yasaklar özellikle Yahudilerle ilgilidir. Yasaklamalar muhataba ceza vermeyi, imtihan etmeyi amaçlar. Bazı yasaklar ise dini kimliğin pekiştirilmesini ve diğer dini gruplardan ayrışmayı ifade etmektedir.
  • Öğe
    İslâm felsefesinde mekân ve boşluk tasavvurunun kozmolojiye tatbiki
    (Hitit Üniversitesi, 2007) Haklı, Şaban
    Mekân ve boşluk, ilk bakışta fiziğin sıradan kavramları arasında görülse de esasında bunlar önemli kozmolojik sorunların açıklanmasında da kullanılırlar. Denebilir ki her mekân ve boşluk tasavvurunun, kendisine ait bir kozmolojisi vardır. Hem mekânın hem de boşluğun varlığını reddedenlerin kozmolojisi, her ikisinin de varlığını kabul edenlerin kozmolojisinden; mekânın varlığını kabul edip boşluğun varlığını reddedenlerin kozmoloji ise ilk ikisinden farklıdır. Bunlardan ilki, Elea filozoflarının, ikincisi Grek atomcularının, üçüncüsü ise Aristo ve Meşşâî İslam filozoflarının görüşüdür. İlk iki anlayışta alem sınırsız ve sonsuzdur. İkincisinde, diğerinden farklı olarak alemin içerisinde boşluk vardır. Üçüncü anlayışta ise mekânın, ancak yer tutanla varolabileceği kabul edildiği için alem hem sınırlıdır hem de alemin ötesinde doluluk ve boşluk yoktur.
  • Öğe
    Ankara Vilayet Salnâmelerine göre Osmanlı’nın son döneminde Çorum
    (Hitit Üniversitesi, 2007) Söylemez, M. Mahfuz
    Salnâme yıllık hadiseleri anlatan eserlere verilen addır. Osmanlının son döneminde her vilayete ait yılda bir adet salnâme çıkarılmaktaydı. Düzenli olarak çıkarılamayan bu salnâmelerde vilayet ve oraya bağlı olan sancak, kazâ ve nahiyeler hakkında bilgiler verilirdi. Osmanlının son döneminde sancak olan Çorum, Ankara vilayetine bağlıydı. Dolayısıyla bu sancak ile ilgili bilgiler Ankara Vilayet salnâmelerinde mevcuttur. Bu bilgiler Çorum’un idari, fiziki, demoğrafik, ekonomik, ilmî ve kültürel hayatını tanımamıza katkı sağlamaktadır.