Cilt 9, Sayı 18, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Fârâbî ve İbn Sînâ'ya göre meâd meselesi
    (2010) Akyol, Aygün
    Bu çalışmada insanî nefislerin bedenden ayrılışı sonrası durumu Fârâbî ve İbn Sînâ’ya göre incelendi. Bu iki düşünürü seçmedeki maksadımız, Meşşâî ekole mensup olmaları ve düşüncelerinin benzer ve farklı yönlerini ortaya koymaktır. Konu, kelamcılar tarafından itikâdî boyuta taşınmış ve filozoflara ağır eleştiriler yapılmıştır. Biz konunun itikâdî boyutunu hariç tuttuk ve felsefî boyutuna odaklandık. İnsani nefisler Fârâbî ve İbn Sînâ tarafından cevher olarak kabul edilir. Fârâbî bazı insani nefislerin bedenden ayrılışı sonrası varlığını devam ettirmediğini iddia eder. Fakat İbn Sînâ’ya göre her insani nefis varlığını devam ettirir.
  • Öğe
    Özgün bir nakil biçimi olarak vücûh ve nezâir edebiyatı
    (2010) Türcan, Selim
    Erken dönem tefsir edebiyatı ve özellikle vücûh ve nezâir çalışmaları, yazılı ve özgün bir nakil yolunu temsil etmektedir. Mukâtil’den başlamak suretiyle elimizdeki matbu nüshalardan hareketle bu edebiyatın başlangıcına ve seyrine dair ciddî verilere ulaşmak mümkündür. Elde edilen birikim her nesilde neredeyse hiç fire vermeden tekrarlanmış ve bu birikime ilavelerde bulunulmuştur. Vücûh ve nezâir çalışmalarında gerçekleştirilen dönüşüm sadece yeni madde başlıklarının eklenmesi ile ilgili değil, aynı zamanda eserlerin tasnif tarzıyla da alakalıdır. Çalışmalar giderek sözlük formuna bürünmüşlerdir. Bu çalışmalar bir kaç nakil yolundan da yararlanmış olabilir. Ayrıca vücûh ve nezâir çalışmalarında belli ilim merkezlerinde karakterini bulan dil ekollerinin tesiri de gözlenmektedir.
  • Öğe
    Hidayet ve Dalâleti Allah'a nispet eden ayetler nüzul döneminde nasıl algılanıyordu?
    (2010) Türcan, Selim
    Hidayet ve dalâleti Allah’a nispet eden âyetlerin nüzul döneminde nasıl algılandığı konusu, bir zihniyet tarihi meselesidir. Anladığımız kadarıyla bu âyetler, Kur’an söyleminin karakteristik ifadelerindendir ve Müslümanların ilahî irade tarafından seçilmiş bir topluluk olduğunu ilan eder. Dolayısıyla politik bir söylemin parçasıdır ve pratik yönü ön plandadır. Bu âyetler, özellikle Mekke döneminde kulun özgür iradesi üzerinden tartışılmamıştır. Beri taraftan sonraki dönemlerde Müslümanlar söz konusu âyetlere referansta bulunurken farklı bir algılama ile hareket etmiş olabilirler. Tarihi perspektif, sonraki dönemlerin zihniyetini tasvire yönelik çalışmaları da nüzul dönemi kadar değerli görür.
  • Öğe
    Hz. Peygamber'e yönelik nezaketsizliklere karşı Sahâbe-i Kiramın tepkileri
    (2010) Kavaklıoğlu, Mahmut
    Bu çalışmada; önce Hz. Peygamber’e doğrudan ya da dolaylı olarak yönelen nezaketsizliklere karşı sahâbe-i kiramın tepkileri ele alınmakta, nezaketsizlik/kabalık niteliği taşımadığı halde, sahâbenin sırf Hz. Peygamber’den dolayı kabalık olarak görme anlayışları tetkik edilmektedir. Sahâbe tepkileri nitelik açısından irdelenerek bunların şekillenmesindeki dinamikler üzerinde durulmakta ve müteâkıben Hz. Peygamber’i savunmaya yönelik sahâbe tepkilerine karşı Hz. Peygamber’in tavrı incelenmektedir. Son olarak da Hz. Peygamber’i savunma amaçlı gelen ilâhî uyarılara/vahiyler değinilmektedir.
  • Öğe
    Nazik olmayan bazı söz ve davranışlar karşısında Hz. Peygamber
    (2010) Kavaklıoğlu, Mahmut
    İnsanlar bazen beşeriyetlerinin de bir gereği olarak hata eder, nazik olmayan davranışlarda bulunabilirler. Sünnet kültürünün korunması ve ileriki nesillere taşınmasında büyük hizmetler üstlenen sahâbe-i kiram da beşer olarak zaman zaman hata edebilmişler, nazik olmayan hareketler sergileyebilmişlerdir. Onların bu beşeri özellikleri bazen her şeyleri olarak gördükleri, öz nefislerinden ileri tuttukları Hz. Peygamber üzerinde de tezahür edebilmiştir. Bu çalışmada öncelikle sahâbe-i kiramın Hz. Peygamber’e karşı nazik olmayan bazı söz ve davranışları ve Hz. Peygamber’in bunları karşılayışı ele alınmakta daha sonra onun söz konusu karşılamasında dikkat çeken unsurlar üzerinde durulmaktadır. Müteâkıben bu tür söz ve davranışlar içerik açısından analiz edilmektedir.