Sekülarizm Söyleminde Cinsiyet Eşitli?ine Dair Faraziyeler

dc.contributor.authorAksel, Hesna Serra
dc.date.accessioned2021-11-01T18:18:11Z
dc.date.available2021-11-01T18:18:11Z
dc.date.issued2019
dc.department[Belirlenecek]
dc.description.abstractAydınlanmacı söylemin merkezinde olan sekülerlik insanlığa bağımsızlık, özgürlük, kurtuluş ve ilerleme vaat eder. Ayni zamanda sekülerlik söylemi, dogma, köktencilik ve şiddetin kaynağı olarak, dini kendisinin karşıtına yerleştirir. Bu aydınlanmacı söylem, evrensel bir kurtuluş projesi ve cinsiyet eşitliği ilkesi olarak, normatiftik iddia eder. Bu calışmada, sekülerliğin çeşitli bağlamlarda cinsiyet ve cinsellik gözlüğü ile yakın bir okuması yapılarak, sekülerliğin her zaman cinsiyet eşitliğine dair bir ilerleme getirdigi dinin ise her zaman eşitsizlik ve baskı ürettiğine dair söylem sorgulanmaktadır. İlk olarak, sekülerlik ve cinsiyeti anlamada yeni alanlar açmak için ve sekülerliğin evrensellik iddiasını sorgulamak için, sekülerliğin Avrupa kökenleri ve “din” konseptinin oluşturulma süreci incelenmektedir. Ardından birbirlerini farklı bağlamlarda yeniden inşa eden sekülerlik ve dini deneyimlerin çeşitliliği ele alınmıştır. Son olarak da, cinsiyet, cinsellik ve aile bağlamında, seküler ve dini olanın somutlaşma şekillerinin, seküler ve dini ayırımlarını anlamada önemli bir husus olduğu tartışılmıştır.
dc.description.abstractSecularism, which is central to the Enlightenment narrative, promises liberation, freedom, emancipation, and progress to humanity. At the same time, the narrative of secularism poses religion as its antithesis, which brings dogmatism, fundamentalism, and violence. In this project, I read secularism closely in various contexts from a gender and sexuality perspective and question the assumption that secularism always provides a progress for gender equality, whereas religion always produces inequality and oppression. To open up new ways of understanding secularism and gender, I firstly question the so-called universality of secularism by addressing the European origin of secularism and the concept of religion. Then, I address the diversity of secular and religious experiences which reconstruct each other in various contexts. Finally, I argue that the embodiment of secular or religious in terms of gender, sexuality and family is an important matter for the understanding of the division between religious and secular.
dc.identifier.endpage446en_US
dc.identifier.issn2147-1185
dc.identifier.issn2147-1185
dc.identifier.issue1en_US
dc.identifier.startpage431en_US
dc.identifier.urihttps://app.trdizin.gov.tr/makale/TXpNek56UTVPUT09
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11491/7945
dc.identifier.volume8en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizin
dc.institutionauthorAksel, Hesna Serra
dc.language.isotr
dc.relation.ispartofİnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectDin Bilimien_US
dc.titleSekülarizm Söyleminde Cinsiyet Eşitli?ine Dair Faraziyeler
dc.title.alternativeAssumptions on Gender Equality in the Narrative of Secularismen_US
dc.typeArticle

Dosyalar